Geçtiğimiz hafta ülke gündemine damgayı; bir dönem AKP için mitingler yapıp, Barış Akademisyenlerine yaptığı tehdit konuşmalarıyla gündem olan Sedat Peker vurdu desek az değil. Dün 4. Bölümünü izlediğimiz, arka arkaya gelen videoların devamını heyecanlı bir filmin serisini izler gibi bekler olduk. Youtube üzerinden yayınlanan yaklaşık bir saat süren videolar sonrası herkes bir yorum, bir tahmin içinde sosyal medya üzerinden yazıp duruyor. Havuz medyası dışında kalan medya organlarında ve Youtube kanalları üzerinden birçok tartışma programları yayınlanıyor.
Subliminal mesajlarla bezenmiş masa düzenlemesi ve arka planda her videoda ayrı bir görüntünün yer aldığı bu videoların neden bu döneme denk geldiğini hepimiz sorgular olduk. Sorgulamayan varsa onlarda sorgulamaya başlasın derim. Çünkü bu iş öyle üstü kapatılıp kaldığımız yerden devam edeceğimiz günlük ülke aksiyonu değil gibi görünüyor.
Bir dönem adına şarkılar yapılıp methiyeler düzülen, kendi dediğiyle doğum günü için video mesajları göndermesi, tespihler istenen, fotoğraf çekmek için yarışa girilen ve hatta o fotoğrafları böbürlene böbürlene paylaşanların olduğu bir çevresi varken şimdi ne oldu da Sedat Peker ile olan ilişkilerini gizlemeye başladı? Yok yok aslında sormamız gereken soru şu olmalı. Dün “Saygın İşadamı” etiketi ile sunulan Peker şimdi ne oldu da “Mafya Pisliği, Suç Örgütü Lideri” diye seslenilmeye başlandı? Suç örgütü lideri yada mafya pisliği midir değil midir onu tartışacak değiliz. Çünkü bizim için önemli olan sıfatlardan ziyade ortaya saçtıkları ve dünden bugüne süregelen ilişkiler ağında nerde olduğudur.
Mehmet Ağar ve oğlu AKP Elazığ Milletvekili Tolga Ağar ile başlayıp en son İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için söylediklerini izlediğimiz Peker’in kimin tarafından korunduğunu düşünmeden edemiyoruz. Mafya dünyasında önemli bir yeri olan, yani bir bakıma mafyanın namusu olan “aile, kadın ve çocuk dokunulmazlığını” öne sürerek kendi ailesine yapılanları hazmedemediği için bunları anlatmaya karar verdiğini ve kimsenden korkmadığını sürekli deklare eden Peker’in birileri tarafından korunduğu ve birilerine hizmet ettiği apaçık ortada.
Bu açıklamaların kimlerin işine yaradığı ve yarayacağı hepimizin kafasında soru işareti. Aslında az çok tahminimiz var tabi. Ülkenin freni patlamış kamyon gibi savrulduğunu görürsek eğer, bunun cevabını vermek zor değil aslında.
Devletin içinne kadar girmiş bu ilişkiler ağında Peker’in yaptığı açıklamalarını daha önceki videolarında süsleyip bezeyerek Che Guevara’dan Seyid Rıza’ya verdiği örnekli göndermelerinde en son Neyzen Tevfik’ten anı ve alıntılarla Süleyman Soylu’ya yaptığı göndermeler ve söylediği sözler yenilir yutulur cinsten değil.
Peki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu neden Sedat Peker’in ortaya atılan iddialara ispatlı cevap vermek yerine muhalefet parti liderlerine yüklendi? Malum Peker bu iddialarının yalan olması durumunda elini kolunu diyet gösterip “Çolak Sedat” olmayı bile göze almıştı. Muhalefet parti liderleri elbette bu videolarda anlatılanların ne anlama geldiğini soracak. Soramayacaklarsa neden muhalefet konumunda olsunlar ki iktidar ortağı olurlardı.
Bakalım Sedat Peker’in gelecek diğer videolarında neler çıkacak karşımıza. Her kesimden insanlar hep beraber hayatımızda birçok şeyi bertaraf edip bunu bekliyoruz.
Nasıl bir zamana geldik anlamak zor diyorduk ki en son geldiğimiz noktada Turizm Bakanlığının yapmış olduğu üzerinde “Ben aşılıyım” yazan maskeleri takmış turizm çalışanlarının ve çeşitli kesimden vatandaşlarımızın olduğu videoyu görünce daha ne kadar aşağılanacağımızı düşünmek bile istemiyorum. Ülkenin ekonomik olarak batışının kurtarıcı gibi görülen ve başta Turizm Bakanı Ersoy olmak üzere herkesin beklediği turist karşısında sırf para gelsin diye kimse bu ülkenin vatandaşlarını küçük düşüremez. Malum video yayından kaldırılmış. Kaldırsanız ne olacak biz ne uğruna nasıl aşağılanabileceğimizi bir kez daha gördük ya bu bize yeter.
Ülkece geldiğimiz acınası halimizle hep beraber; Peker Peker bir o yandan bir bu yandan savrulup durduğumuz bu günlerde, birde üstüne Pandemi yasakları sebebiyle bayramlaşmayı unuttuğumuz, çocukluğumuzda ki adıyla Şeker Bayramında evlere kitlenip bir de Peker videoları izlemek zorunda olmak hiç tatlı olmasa da, bundan sonra ki bütün bayramlarımızın şeker tadında ve gerçek bir bayram havasında kutlanacağına olan inancımızı hiç tüketmiyoruz.
Herkese iyi bayramlar..
Bilgiyle kalın...