İnsanların vücut dilleri fotoğraflara yansır. Hiç konuşmasalar da jestleri, mimikleri, yüz ifadeleri çok şey anlatır. Fotoğrafların neler söylediğine geçmeden önce kısa bir hikayeyi anlatayım sizlere;
ZAMANIN birinde bir köylü ile yılan arkadaş, dost olurlar.
Köylü yılana her gün süt götürmekte yılan ise ona her gün bir altın vermektedir. Onların ki karşılıklı menfaat dostluğu ama olsun, her ikisi de karşılıklı bir şeyler alıp veriyorlar, yani birbirlerinin hayatını kolaylaştırıyorlar. Paylaşımda bulunuyorlar.
Bu karşılıklı alışveriş uzunca bir süre devam ediyor. Köylü bir gün hastalanıyor her gün götürdüğü sütü götüremeyecek yılana, çaresiz çağırıyor oğlunu yanına Bak oğlum bizim bahçenin yanındaki dut ağacının dibinde her gün bir yılan gelir, benim götürdüğüm sütü alır ve yerine bir altın bırakır. Ben bugün hastayım ve bu sütü sen götür ve yılanın verdiği altını getir der.
Oğlu babasının bahsettiği yere gider, sütü bırakır, ancak babasına da kızar Çünkü babası o altını almak için hergün yılanı ziyaret etmekte ve süt götürmektedir, her gün gitmekle olur mu? Kim taşıyacak hergün sütü, öldür şu yılanı al altının tümünü der. Sütü babasının dediği yere bıraktıktan sonra altını vermeye gelen yılana baltayla saldırır Yılan kendini kurtarmak isterken aldığı balta darbesiyle kuyruğu kopar ve can acısıyla oğlana saldırır, onu boğarak öldürür. Köylü bekliyor ki oğlu gelsin hem de altını getirsin . Gelen yok, giden yok Oğlunun gelmediğini gören köylü hemen bahçeye koşar Bir de ne görsün; oğlu ölmüş, yılan acıyla ortalıkta kıvranmakta kuyruğunun yarısı yok!. HER ikisi de üzgündür
Köylü de evlat acısı, yılanda kuyruk acısı!
Ancak, zaman geçer birbirlerine yeniden ihtiyaçları olduklarını anlarlar. Çünkü yılan aç kalır, köylüde altınsız. Tekrar bir araya gelirler ve derler ki yine eskisi gibi dost olalım. Köylü der ki; Sen yine hergün altını ver, ben yine sütünü getireyim Yılan kabul eder. Ne yapsın her ikisinin de rızkı kesilmiştir. Mecbur yeniden dost olmayı deneyecekler
KÖYLÜ yine herzamanki gibi sütü götürür, yılanın verdiği altını alır. Bir kaç gün bu durum devam eder ama bir tuhaflık vardır Her ikisi de kendini kötü hissetmektedir. Çünkü köylü her gittiğinde yılanı görünce evladının acısını hisseder yılan ise köylüyü gördüğünde kopan kuyruğunun acısını Köylü bakar ki bu durumu devam ettiremeyecek. Evlat acısı zor!
Der ki yılana : Kusura bakma, bende evlat acısı, sende kuyruk acısı varken biz asla dost olamayız. Birbirimizi gördüğümüzde hep bu acıyı yaşayacağız
Şimdi gelelim asıl meseleye;
Dün AK Partiden yeniden Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilen Mehmet Sekmen, AK Parti il binasına giderek resmi adaylık müracaatını yaptı. Belgelerini İl Başkanı Mehmet Emin Öze ulaştırdı. Burada bir de basın toplantısı yaptı. Toplantının satır aralarında en çok dikkat çeken, MHP liderine Başkan Sekmenin teşekkürüydü.
Ancak toplantının başından sonuna çekilen fotoğraflara baktığımızda, çok şey anlatıyordu.
Aday belirleme sürecinde aday olabilme adına, ciddi gayret gösteren İl Başkanı Mehmet Emin Özün,memnuniyetsiz, hatta sinirli bakışları yansıdı objektiflere
Her zaman gülümsemesiyle bildiğimiz Mehmet Sekmenin, soğuk tavırları ve yüz ifadesi memnuniyetsizliğinin göstergesiydi. Toplantının başından sonuna Başkan Sekmen neredeyse hiç gülümsemedi.
Evraklarını teslim ederken de iki başkanının yüz ifadeleri her şeyi anlatmaya yetiyordu.
İl başkanı Mehmet Emin Öz, belki de kendisinin de Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını düşündüğünden, aday belirleme sürecinde objektif bir tavır sergileyemedi. Kulislere yansıyan bilgilere göre, Başkan Sekmenin yeniden aday olmaması adına, bazı Erzurum milletvekiliyle birlikte elinden geleni yaptı. Hatta Başkan Sekmenin adaylığının açıklanması sonrasında da bu gayretini sürdürdüğü iddialar arasında.
Ancak neticede Başkan Sekmen yeniden aday gösterildi.
İlçe belediye başkan adaylarının belirlenmesi noktasında da Başkan Sekmenin önerdiği isimlere, İl Başkanı Mehmet Emin Özün muhalefet ettiği kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında
Yani AK Partinin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Sekmenle, İl Başkanı Mehmet Emin Öz arasında soğuk rüzgarların estiği son derece aşikar belli oluyor.
Bu seçim süreci bu şekilde yürütülürse AK Parti ne kadar başarılı bir sonuç alır merak konusu?
İl Başkanı Mehmet Emin Öz, kendisinin yoğun muhalefetine rağmen aday gösterilen, Mehmet Sekmenin yeniden seçilmesini canı gönülden ister mi? Bunun için gayret gösterir mi?
Başkan Sekmen, İl Başkanı Mehmet Emin Özle eskisi kadar samimi olup, koordineli çalışabilir mi?
Bu soruların hepsinin cevabını zaman gösterecek
Ancak Hikayenin son kısmında ne diyordu köylü; Kusura bakma, bende evlat acısı, sende kuyruk acısı varken biz asla dost olamayız. Birbirimizi gördüğümüzde hep bu acıyı yaşayacağız