Şifo Mehmet ilk sözünü tuttu...

Mehmet altıparmak ile yolların ayrılmasından sonra göreve gelen Mehmet Özdilek, namı diğer Şifo Mehmet, sözleşme imzaladığı gün sabah kahvaltısında basınla buluşmuş ve “Alanyaspor maçında bazı olumlu gelişmelerin sinyallerini vereceğiz” demişti…

İlk 45 dakikası başından sonuna kadar Şifo Mehmet’in elinin hiç değmediği anlaşılan ve “sinyal yok” uyarısıyla geçen maçın ikinci 45 dakikası ise “bol sinyalli”  oldu…

İlk 45 dakika için boşuna ne ben kalem oynatayım ne de size o kötü anları hatırlatıp, yeniden canınızı sıkayım…

Biz en iyisi bardağın dolu tarafına, hepimizi ümitlendiren ikinci yarıya bakalım…

Hemen söyleyeyim, maçın adamı tartışmasız Özer Hurmacı idi… 

Şifo Mehmet’in ilk dokunuşu kuşku yok ki Özer’e olmuş...

Geldiği günden beri haklı şekilde eleştirdiğimiz Özer Hurmacı özellikle ikinci yarıda ondan beklenildiği gibi, “lider futbolcu” nasıl oynaması gerekirse, öyle oynadı… 

Sorumluluk aldı, takımı da taraftarı da ateşledi, gol pozisyonları da üretti ve en nihayetinde asist de yaptı…

Kısacası özlenen Özer Hurmacı’nın dönüşünün sinyallerini verdi…

İnşallah hep böyle devam eder ve Erzurumspor’a transfer olduğu günlerde Erzurum’da kamp yapan takımların teknik adam ve yöneticilerinin “Aklınızı mı oynattınız, Özer kime top oynamış ki size de oynasın?! Çöpe atacak paranız mı vardı?”söylemlerine cevabı sahada vermeye devam eder… 

Yani işin daha yeni başlıyor Özer, bir maçla bahar geldiğini düşünüp, seninle alay edenlerin yüzünü güldürme… 

Şifo Mehmet’in olumlu sinyallerinden biri de hücum organizasyonlarındaki hareketlilikti… 

Bugüne kadar attığımız 5 golü de duran top ve duran top sonrasında gelişen atakla bulan, akan oyunda pozisyon üretemeyen takımımız, bu kez harika bir organizasyonla topu Alanya fileleriyle buluşturdu…

Özer, Kone ve Taylan organizasyonu hakikaten görülmeye değerdi… 

Ve maçtan sonra Şifo Mehmet’ten öğreniyoruz ki, takım bu golün çalışmasını basına ve taraftara kapalı antrenmanda sıkça yapmış…

Sonrasında da gelişen tüm atakların da “bilinçli” olması yine Şifo’nun bahsettiği “doğaçlama hücum” anlayışının bertaraf edildiğinin sinyaliydi…

Bir diğer olumlu sinyal ise savunma hattındaydı…

Acka’nın bireysel hataları dışında savunmamızın rakibe pozisyon vermemesi olumlu gelişmelerden biriydi…

Ayrıca sonradan oyuna giren Lennart Thy’nin ağır olsa da hücum presini iyi yaptığını, ileride top tutarak takımını rahatlattığını ve kendi ürettiği çok net pozisyonu kaçırsa da en azından gol vuruşu açısından Munsy’nin kat kat üzerinde olduğunu gördük. 

Bana göre, Thy’nin üzerine düşülürse devre arasına kadar bizim işimizi görür, en azından iç sahada… 

Evet, bir galibiyetle bahar gelmediği gibi takımımızın yaşadığı sorunlar da bitmedi…

Yine hücumda sorunlar yaşıyoruz, yine orta sahamız hücuma çok fazla destek veremiyor, yine rakip kaleye şut sayımız çok az ve yine hücumda çoğalamıyoruz…

Ayrıca kanatlarımız çok fazla çalışmıyor, beklerimiz hücuma katkı sağlayamıyor, hava toplarında Lokman dışında etkili olamıyoruz… 

Bunlar eksiklerimiz…

Ve bunları bir galibiyetle görmezden gelirsek, faturasını ağır öderiz…

Zaten teknik direktör Mehmet Özdilek de bunun bilincinde ve milli takım arasını çok iyi değerlendirecektir… 

Özetleyecek olursak, lige devam veya tamam maçını kazandık ve önemli bir özgüven elde ederek “yola devam” ediyoruz… 

Cumartesi günü olduğu gibi ilk yarının kalan maçlarında da yek vücut olur isek kazanmaya devam ederiz…

Yani, birlik olmak, kenetlenmek, takıma sahip zorundayız…

Çünkü başka Erzurumspor yok…

Etiketler : BB ERZURUMSPOR
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.