Aşkale Çimento yönetimi, haklarında çıkan iddialarla ilgili güya bir broşür hazırlayıp, Yücelik ailesinin olduğu iddia edilen basın kuruluşlarında yayınlatmış. İddialara cevap vermek bir tarafa adeta beceriksizliklerini tescillemiş.
Mesela şirketin bu gün borcu ne kadar ve bu borç nasıl oluştu sorusuna verdikleri cevap çok ilginç. mealen şöyle diyorlar, "bu güne kadar hissedarlarımızdan bir kuruş para talep etmedik. sermaye artırımına gitmedik. kredi kullanarak gemiyi yürüttük, kredilerimiz döviz cinsinden di kur arttı borç büyüdü." Şaka gibi değil mi? Şirketin gidişatıyla ilgili hissedarlarınızı bilgilendirebilir, sıkıntılı bir durum varsa, gerektiğinde kendilerinden para da talep edebilirdiniz, veyahut sermaye artırımı yapabilirdiniz. Sermaye artırımı yapmak suç mu? Yada hissedarlarınızdan para talep etmek suç mu? Ama siz sırf koltukta oturma adına, sizin kararlarınıza itiraz eden hissedarlarınızı yönetime bile almamayı tercih ettiniz.
Şirketle ilgili bilgiler verirken kelime oyunu yaparak yaklaşık 301 milyon dolara aldığınız Sançim Fabrikasını, borçları ödeme adına yaklaşık 140 milyon dolara sattığınızı söyleyip, bunu da büyük bir başarıymış gibi anlatıyorsunuz. Vallahi de Billahi de şaka gibi. Ya siz kendinizi çok akıllı zannediyorsunuz, yada gerçekten karşınızdakilerin hesap kitap bilmediğini sanıyorsunuz.
Ha bu arada söyleyeyim, bir broşürü bile doğru hazırlayamamışsınız. Bir yerde Sançim'i alırken dolar kurunun 2.17 TL olduğunu söylerken, başka bir yerde 2.7 TL olduğunu yazmışsınız. İşi ne kadar iyi (!) bilgidiğinizi broşür hazırlarken bile ortaya koymuşsunuz. Sizin bu küçük gördüğünüz hata tam 75 milyon Dolar yapıyor, Sayın CEO.Hangisi doğru Sayın CEO 2.17 TL mi, 2.7 TL mi? Sizin için küçük bir hata olabilir ancak 75 milyon Dolar emin olun hissedarlarınız için büyük bir para...
Broşürde en çok güldüğüm kısım ise, Lütfü Yücelik'in oğlu Fatih Yücelik'in neden CEO olduğuyla ilgili sorulara verdikleri yanıttı. Z kuşağı nasıl diyor; SESLİ GÜLDÜM... Bakın evlat Yücelik neden CEO olmuş:
Evlat Yücelik, gerçek hissedarlar arasında en büyük paya sahip olan isimmiş bir. İki Türkiye Çimento Üreticileri Birliği Başkanıymış, TOBB'da sektör temsilcisiymiş, Sri Lanka Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti fahri konsolosuymuş o yüzden Bakanlar ve devletin üst düzey yetkilileriyle daha rahat görüşüp şirketin sıkıntılarını hızlı bir şekilde çözebiliyormuş. Yani CEO Yücelik yukarıdaki STK'ları Aşkale Çimentonun menfaatleri için kullanıyormuş. Allah Allah bu nasıl bir ifade. Ama haklı, yıllarca Babası da Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak, Aşkale Çimento'nun sorunları dışında bir tane tüccarın yaralı parmağına merhem olmaya çalışmamıştı. Ama en çok güldüğüm, fahri konsolosluk işi. Sorsanız haritada bir çok kişinin yerini bile gösteremeyeceği Sri Lanka Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti Fahri konsolosuymuş.
CEO olmanın özellikleri arasında, STK Yönetim kurulu üyeliği ve fahri konsolosluğun son derece önemli olduğunu öğrenmiş olduk. Oysa yıllardır biz iyi bir CEO'nun, İyi eğitim almış, mümkünse yurt dışında eğitimini desteklemiş, iş deneyimi yüksek, Başarı odaklı, öğrenme çevikliğine sahip, analiz yeteneği olan, ilişki becerileri yüksek, ikna kabiliyeti üst düzeyde olan kişiler olduğunu biliyorduk. Yücelik ailesine göre demekki bunlardan çok STK üyeliği yada başkanlığı bir de fahri konsolosluk çok önemliymiş. Zira başka türlü devletin üst düzey yöneticileriyle bakanlarla nasıl görüşeceksiniz değil mi?
Neyse bekleyip iki kez ertelen Genel kurulda göreceğiz, bu broşürün insanları nasıl ikna edeceğini... Ama gerçekten SESLİ GÜLDÜM....
SEVDİĞİM SÖZLER: "Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler" Koca Ragıp Paşa