DSİ’nin şoförlü kiraladığı araçlarla ilgili birkaç gündür Erzurum basınında haberler yayınlanıyor. İhaleyi alan firmaların çalıştırdıkları şoförlere asgari ücret ödediği ancak, bankaya yatırdığı maaşından daha sonra, 500 ile 1500 TL arasında bir rakamı geri aldığı iddiaları var. Gazeteci Onur Sağsöz de geçtiğimiz gün konuyu köşesine taşımıştı.
Demagoji yapmadan izah edeyim; Firmalarda ( DSİ’nin TEİAŞ’ın şoförlü araç ihalesini alan ) çalışan şoförlerin iddialarına göre, Firma sahipleri çalışanlarının maaşlarını bankaya tam yatırıyor, sonrasında yatırdıkları asgari ücretin 500 ile 1.500 TL’sini geri istiyor. İtiraz eden Şoförlere de “ İster çalış, ister çalışma…
Sokak işsiz kaynıyor, sana 5,500 lira vereceğime ona 3.500 lira veririm… İşine gelirse, yesen de bu yemesen de bu.” diyor. İşsiz kalırım endişesiyle, şoförler seslerini çıkarmadan bu paraları firmalara geri ödüyor. Şoförlerin iddiaları bu yönde. Eğer gerçekten doğruysa mesele çok vahim.
İhaleye girerek ciddi kırımlar yapan firmalar, yaptıkları kırımları çalışanının üzerine vuruyor demektir ki burada ihaleyi yapan kurumlar da ciddi sıkıntı yaşar baştan söyleyeyim. Zira bir ihalenin verilmesi için kırım tek kriter değildir. Firmanın yaptığı kırımla bu işin altından kalkıp, kalkamayacağı da araştırılır. Maliyet analizleri yapılır. En çok kırımı bu firma yaptı, hadi verelim ihaleyi demekle sorumluluktan kaçamazsınız. Bir de DSİ’nin ve TEİAŞ’ın firma personeli olan ancak kurumlarına çalışan bu şoförlerle bir görüşmesi gerekmez mi? Tamam belki yasal olarak böyle bir sorumlulukları yok, ancak vicdani olarak bunu yapmalarını öneririm.
Kamu kurumlarında bu yolla yani çalışan 350’e yakın personel olduğu söyleniyor. Şehrin valisinin de en azından nedir bu işin aslı diye bir araştırma yapması gerekmez mi? Hem DSİ hemTEİAŞ müdürlerini, ihaleyi alan firma sahiplerini, mağdur edildiklerini iddia eden şoförleri tek tek çağırıp dinlemesi gerekmez mi? İddialar doğru ise 350 vatandaşın hakkı gasp ediliyor, bu konuyla yasal olarak kim ilgilenecek, biz gazeteciler değil herhalde.
İddialar karşısında sorumlu gazetecilik anlayışıyla DSİ’den işi alan firma sahibiyle görüştüm. Kendisi iddiaların doğru olmadığını, gerçeği yansıtmadığını belirtti. DSİ’nin de iddialar üzerine kendilerini çağırıp görüştüğünü, ellerinde maaşların tam yattığına dair bordrolarının olduğunu ve bu belgeleri sundukları söyledi. İddiaların çıkış kaynağının ise bir şoförün kendi hatasından kaynaklanan bir araçta hasar oluştuğunu ve hasarın maliyetini de tutanakla maaşından kestiklerini söyledi.
Firma sahibi mi doğruyu söylüyor, şoförler mi bilemem. Ama bu iddiaların araştırılması gerekiyor. Şoförlere “ Sizi kimse işten atamaz, merak etmeyin” denilerek ve gerçekten işten atılmalarına mani olunarak, dinlenmesi gerekiyor. Ellerinde iddialarını kanıtlayacak ne varsa görülmesi gerekiyor. Bu araştırma yasal bir zeminde yapılmalı. Bunu yapacak yerde Erzurum valiliği olmalı. Erzurum Valisi Okay Memiş, “ Halkın Valisi” yakıştırmalarına karşı bu işte sorumluluk almalı diye düşünüyorum.