ERKHABER TV’de yayınlanan Birebir Futbol’un Cumartesi günkü yayınında yaşananlar artık herkesin malumu…
Yayına telefon bağlantısıyla katılan teknik direktör Erkan Sözeri’nin açıklamaları da iki gündür tartışılıyor…
Erkan Hoca’ya destek veren de, eleştiren de var…
En büyük eleştiri de, “neden bunu basın önünde yaptı” yönünde…
Aslında bunun cevabını Erkan Hoca programda açık açık söyledi: Muhatap bulamıyorum!
Program esnasında hocanın kamuoyunda “rest” olarak yorumlanan açıklamasına iki kez engel olmaya çalıştığımı izleyenler görmüştür…
Evet, hocanın günlerdir, hatta haftalardır sıkıntılı olduğunu, maç öncesinde de maç sonrasında görmemek mümkün değildi!
Öyle ki, stadyumdan çıkarken sevgili Sinan Özçaylak, Erkan Hoca’yı işaret ederek, “Bir bakın ki galip gelmiş bir takımın hocasına benziyor mu?” demişti…
Hakikaten de benzemiyordu…
Bursaspor galibiyetiyle birlikte başlayan prim sorunu, 7’nci hafta itibariyle devam ediyordu…
Haftalardır primlerin gecikmeli ve eksik ödenmesinin gerginliği hocayı çok bunaltmıştı…
Yönetim ve futbolcular arasında köprü vazifesi görmesi gereken Sportif Direktör Muzaffer Bilazer’in de bu konuda görevini yapamadığı açıkça belli…
Öyle ya, Sportif Direktör varken, futbolcu neden para sorunları için teknik direktöre gider?
Maalesef kulübümüzde yönetimsel bir boşluk var…
Yönetim olayları o kadar hafife alıyor ki, parasını isteyen futbolcuya, “Ne yapalım yok, dilenelim mi?” diyebiliyor!
Ya da “Ne olmuş ki, bugün ödeyemedik yarın öderiz, neyini sorun ediyorlar” gibi basite indirgeyen bir anlayışla hareket ediyor…
Erkan Sözeri’nin açıklamalarını da anlamak yerine maalesef anlamamayı tercih ettiler, ediyorlar…
Vay niye bunu, bizden önce basınla konuştu!
Evet, sizden önce basınla konuşması mantık çerçevesinde yanlış ama acaba öyle mi?
Hoca ne diyor, muhatap bulamıyorum!
Başkan Ömer Düzgün’e soruyorsun, “Oyuncuyla ben mi konuşayım?” diyor!
Peki ben mi konuşayım sayın Başkan!
Sportif Direktör Muzaffer Bilazer sorunu çözemiyor, oyuncular çözüm kapısı olarak hocayı görüyorsa…
Söyleyin Allah aşkına suç sizde mi yoksa Erkan Hoca’da mı?
Kulübün de, şehrin de, ülkenin de ekonomisi bugün kötüleşmedi!
Mayıs ayında küme düşüldüğünde Erzurumspor’un borcu da, yeni sezon için gereken miktar da belliydi…
Biz, Birebir Futbol’da defalarca 25-30 Milyon TL Ağustos ayına kadar lazım diye bas bas bağırdık…
Şimdi ödenemeyen primlere, maaşlara, peşinatlara gerekçe olarak “Tahtamız kapandı, şok olduk” demek topu taca atmaktan başka bir şey değil…
Sürpriz olan tahtanın kapanması değil, birçok alacaklı futbolcu dosyasının Ağustos ayında sonuçlanmaması oldu…
Yani, bizim lehimize bir sürpriz oldu…
Ben açıkça söylüyorum, tablo bu kadar açık ve net iken, ekonomik olarak gücünüz de, kulübe kaynak üretecek projeleriniz de yoktuysa, neden aday oldunuz?
Neden o yönetime girdiniz?
Forma reklamı dahi bulamayan bir yönetim olarak tek projeniz Mehmet Sekmen miydi?!
Sekmen verecek siz de yöneticilik mi yapacaktınız?
Maşallah size…
İnşallah Erkan Hoca’nın bu açıklamaları hayırlara vesile olur da, kulübün önünü açacak ekonomik gelişmeler yaşanır…
Çok mu ümitlisin derseniz, açık söyleyeyim ki; yönetimin bu anlayışı, yani olayları basite indirgeme, hafife alma, oyuncuyla muhatap olmama kafası devam ederse, çok da ümitli değilim…
İnşallah yanılırım…
NOT-1: Birebir Futbol’da yöneticilerle ilgili yaptığım eleştiriler üzerine tarafıma bilgilendirme yapıldı. Doğruluk ve tarafsızlık ilkesi doğrultusunda, yönetime girme bedellerini (300 bin TL) tam veya kısmen ödedikleri bilgisi verilen Serkan Aylanç, Avni Akdemir ve Hayrettin Aydın isimlerini de sizlerle paylaşmak istedim.
NOT-2: Yöneticilerin, yönetime girme bedellerini verme dışında, kulübe gelir getirici projeler üretme, kaynak oluşturma çabası içerisinde olmalarının da asli görevleri olduğunu hatırlatmak isterim. Halen daha forma reklamı alınamamış olmasını yönetimin ciddi bir başarısızlığı olarak görüyorum.