Geçtiğimiz günlerde Rize'de yaşanan talihsiz saldırı olayının ardından, danışmanı ve kurucusu üyesi olduğum DEVA Partisi İl Başkanı Vahit Bingöl Beyefendi ve İl yönetiminde ki arkadaşlarımızla, İYİ Parti İl Başkanlığına geçmiş olsun ziyaretine gittik.
Geçtiğimiz günlerde Rize'de yaşanan talihsiz saldırı olayının ardından, danışmanı ve kurucusu üyesi olduğum DEVA Partisi İl Başkanı Vahit Bingöl Beyefendi ve İl yönetiminde ki arkadaşlarımızla, İYİ Parti İl Başkanlığına geçmiş olsun ziyaretine gittik. Amacım hem olay hakkında bilgi almak hem de üzüntülerimi dile getirmekti. Çünkü bir olayı yazmadan önce araştırmak, detaylıca analiz edip siz kıymetli okurlarımızı bilgilendirmek en büyük vazifem.
Parti binasına girer girmez İl ve İlçe yönetimlerinin ve parti üyelerinin sıcak karşılamaları bizleri ziyadesiyle mutlu etti. İçlerinde hukukumun çok eskiye dayandığı dostlarım da var ama ekseriyetini tanımıyorum. Yeni tanıştığım bu kıymetli insanların güler yüzlü ve samimi tavırları üzerimde ki yabancılık hissini alıp götürdü. Öyle ki o samimiyetleri parti duvarlarına bile yansımış sıcaklıkta. Siz kıymetli okurlara tavsiyem oy verin ya da vermeyin, tüm partileri ziyaret etmenizdir. Bir çay, bir sohbet, bir tanışlıktır bizlere kalan. Bu arada belirtmek isterim İYİ Parti'de ki dostlarımın varlığı, bu ziyarette ki objektif bakışımı ve yorumumu asla etkilemez. Yakından tanıyanlar bu konuda nasıl taviz vermez bir mizacım olduğunu iyi bilir.
Sağ olsun; İYİ Parti İl Başkanı Sayın Melih Kırkpınar bizi makamında misafir etti. Hal hatır faslından sonra olayı bir de birinci ağızdan duyayım dedim. Melih Bey'i gerek bizim Erk Haber TV de ve gerekse diğer platformlarda birçok kez izleme fırsatım olmuştu. Her zamanki gibi beyefendi ve dürüst haliyle anlatmaya başladı. Olayı dramatize edip uzatmak gibi bir derdi yok. Rize halkının onları nasıl karşıladığını nasıl bağırlarına bastıklarını uzun uzun anlattı. Herkes gibi ben de Melih Bey ve Erzurum İl teşkilatına yapılan saldırı ve darp görüntülerini sosyal medyadan izlemiştim. Elbette asıl hedefte olan kişi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hanımefendiydi. Geçtiğimiz günlerde iktidar sahiplerinin talihsiz açıklamaları halen kulaklarımızdayken bunu tekrar tekrar söylemeye gerekte yok sanırım.
O Provokasyonu ve akabinde gelişen çirkin saldırıyı hatırlamak beni de rahatsız ettiği için daha fazla üstünde durmadım. Sonuçta saldırganların kimliği ve amacı ifşa olmuş durumda. Olay adli makamlara intikal ettiği için de bu konuda konuşmak ve yorum yapmak çok doğru olmayacaktır. Ama şunu da belirtmek isterim; İYİ Parti Erzurum teşkilatının ifadesini almak için bu kadar hızlı çalışan adli makamlar; özelinde bir kadına, bir anneye ve İYİ Parti üyelerine saldıran şahısların da bir o kadar hızla ifadesine başvurmuştur umarım. Olayın takipçisi olacağımızı bilmenizi isteriz.
Değerli okurlarım; bu ziyaretimiz sırasında, yıllarını siyasete adamış iki İl Başkanının nezdinde yapılan sohbetlerde, ülkemin geleceğine dair umutlarım arttı. Farklı siyasi görüşe sahip iki partinin İl başkanları ve partililer, memleket meseleleri söz konusu olunca, vatanın ve vatandaşımızın menfaat ve refahı için; kendilerine yapılan saldırı, hakaret ve iftiraları dahi unutup nasıl daha iyi hizmet ederiz diye fikir alışverişinde bulunuyor. Uzun yıllardır özlediğimiz ve unuttuğumuz bu dostane atmosfer sayesinde ülkenin sert siyasi atmosferinin müsebbibi iktidar partilerinin, rakibini ötekileştirme politikasının oluşturduğu yeis, şahit olduğum o sohbet anında yerini umuda bıraktı. Orada yine inandım ki Türkiye’mizin güzel insanları; birlik ve beraberlikten asla taviz vermeyecek.
Öte yandan, İktidar partisinin açıklamalarını dinlerken aklımdan şüphe ediyorum. Eleştiriye tahammülü olmayan bu zihniyetin karalama politikası, Dünya siyaset tarihinde eşine benzerine rastlanmayan bir tutarsızlık içinde. Siyaseten Ülke geleceğine katacakları bir şey kalmadı. Bu sebeple vatansever, çalışkan kişi ve kurumları yıpratma gayretlerini, yurttaş şaşkınlık ve hayretle izliyor. Yok olmuyor, kimse inanmıyor artık size. Olmuyor, üretemiyorsunuz. Çünkü etrafınızda kuruluş amaç ve ilkelerinizi muhafaza eden kişilerin sayısı çok azaldı. Zaten partinizin içinde kalan o azınlıkta pasifize edilmiş durumda. Ne demek bunlar iyi günleriniz? Bunlardan daha kötü günlerde mi var? İnsanlar aç, insanlar intihar ediyor. İnsanlara anayasal olarak verilmiş birçok hak baskıyla alınmaya çalışılıyor. Yok olmuyor değil mi? Kendinize gelip kuruluş amaç ve ilkelerinize dönersiniz diye yurttaş size çok şans verdi. Ama tarihe not düşün, ilk seçimde cevabı sandıkta alacaksınız. Keşke ilk günlerde vaat ettiğiniz o refah seviyesi, o özgürlükler, o güzel işler olmuş olsaydı ve bizler de burada mutlu mesut sizlerin güzel icraatlarını yazsaydık.
Konuyu daha fazla genele yaymadan. Kadim şehrimizin kadim sakinlerine şunu söylemek isterim. Değerli okurlar, ismini zikrettiğim insanlar bizim değerlerimiz. Erzurum Yerelinde muhalefette iken bu kadar başarıya imza atmış güzel insanlarımıza sahip çıkalım. Ülkedeki sert siyasi atmosfere rağmen, dostça kardeşçe rekabet eden bu güzide insanlar, genel siyasette ülkeye birçok güzellik katar. Kadim şehrimizin değerlerini, değerlilerini küstürmek için uğraşan birilerine fırsat vermeyelim. Bizim şehrimizin fabrikaları nerede? Kültür ve kış turizmi ne halde? Erzurumspor’umuza yapılanlar normal mi? Şehrimize yapılan haksızlıkları yazsak ansiklopedi olur. Söz verilen ne yapıldı? Değişen siyasi atmosferde çalışacak insanlara şans verme zamanı gelmiştir. Erzurum’umuzu her yerde layıkıyla hak ettiği yere getirecek güzel insanlar.
Yazımın sonuna gelmişken, misafirperverliklerinden dolayı; İYİ Parti İl Başkanı Sayın Melih Kırkpınar Beyefendiye, çok değerli İl ve ilçe teşkilatlarına teşekkürü borç bilir, tekrar tekrar geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Yazımı sonuna kadar okuyup zamanını ayıran, beni eleştiren ve hak veren siz değerli okurlarıma saygılarımı arz ederim.
Bilgiyle kalın...