Son günlerde kafamı karıştıran durumlar var. Kıymetli okurlarım çok iyi bilir ki siyaseti dizayn etmek gibi bir amacım hiç bir zaman olmadı. Siyaset benim nazarımda yurttaşa hizmet için var olan bir aygıttır. Amacının dışına çıktığı an ise karşımda çok güçlü bir iktidar olmasına rağmen hep yaptığım gibi kalemimi esirgemem eleştiririm.
Lakin eli kalem tutanların bir işi de, sonucu beklemek değildir. Kötü sonuçlara meydan verecek bir durum sezdiğimizde de kalemimizi esirgemeyiz. Amacı vatana ve yurttaşa hizmet olan birini veya birilerini hedefte görürsem karşımda kim olursa olsun yazarım. Tarih bizi anacaksa duruşumuzla ansın.
Erzurum'da İYİ Parti ve onun çalışkan bir il başkanı ve teşkilatları var. Evet bahsettiğim isim Melih Kırkpınar ve teşkilatları. İYİ ki varlar.
Şimdi size İYİ Partinin Kırkpınar öncesi dönemini anlatayım. Kırk metre kare il binası vardı ve vatandaşın sorunlarından ziyade icralarla uğraşan bir de yönetimi. Düşünsenize İl Başkanı ile Milletvekilli mahkemelik bir parti. Birçok ilçeden aday bile çıkaramadılar. Genel seçimlerde zor bela bir milletvekili çıktı. Kimsenin tanıdığı falan da yoktu. Millet ittifakının canla başla mücadelesi sonucu, Erzurum'da bir vekil kazanmış oldu. Sonuçta; şehirde sayın vekili kimse tanımaz etmezdi.
Gelelim yerel seçimlere. Yenilen pehlivanlar güreşe doymamış olacak ki, rakipleri bırakıp birbirleriyle güreşe koyuldular. Eğer ki il yönetimi doğru adaylarla, doğru çalışmalar yapsaydı, İYİ Parti Erzurum'da tarih yazmıştı. Egolar tavan, sonuçlar taban bir yenilgiye şahit olduk. O dönem yaşananları ve iç çekişmeleri iyi bildiğim için zamanı geldiğinde yazacağım.
Sonuç olarak hezimetle geçmiş günlerden sonra, adamın biri çıktı, “Ben buradayım” dedi. Aslanlar gibi geldi ve elini taşın altına koydu. Taş demek hafif kalır, bildiğimiz enkaz devraldı. Sonrasında neler mi yaptı? Şimdi başlayalım...
İç kavgaları olan bir partiyi düzeltmek öyle kolay değil. Bunu para ile de yapamazsınız. Güzel bir yönetimle başladı işe. İyi Partiye gönül vermiş ama hakkı gasp edilerek partiden dışlanmış tüm küskünleri bulup yeniden partiye gelmelerini sağladı. Muhalefet olmak için değil, iktidar olmak için hazırladı stratejisini. Yaptığı parti binası iki katlı ve her ayrıntısı düşünülmüş. Parti binasının güzelliği bir yana, iki kere ziyarete gittiğim partide insan kalabalığı, birçok partinin kongrelerinde yok.
Aday bile gösterilemeyen o ilçeler var ya, şimdi oralarda teşkilatlar karınca gibi çalışıyor. Seçimlerde bunun sonuçlarını göreceğiz. Hazır yeri gelmişken anlatmasam olmaz. Belki Melih Kırkpınar bana kızacak ama kusura bakmasın. Ben bunu yazarım. Bir ilçemizde bir ailenin evinin çatısı uçmuş epey bir tahribat olmuştu. “Her şeyi devletten beklemek olmaz.” deyip şahsi olarak, küçümsemeyecek bir rakamla vatandaşa destek oldu. Bitmedi. Pazaryolu en zor ilçelerden biridir. Seçmen kitlesini bilenler bilir. Geçen haftalarda İki saat içinde ilçe teşkilatını kurarak binasını tutup, mobilyalarını aldı. Ve bu alışverişi de esnafa faydası olsun diye orada yaptı. Bunları bana İYİ Partili birileri anlatmadı. İşimiz gereği birçok bilgi bize çok hızlı ulaşır. Gizli diyebileceğiniz bilgiler bile. Bekleriz ve yazacağımız günü geldiğinde yazarız.
Gittiği yerlerde fotoğraf çekilip yemek masalarında süslü pozlar vermiyor. Birileri gibi laf cambazlığı da yapmıyor. Yurttaşın derdini sıkıntısını kapı kapı dolaşıp dile getiriyor. Gücünün yettiği sorunları kendi imkânları dâhilinde sessiz sedasız çözdüğünü de çok iyi biliyoruz. İktidar Partisinin kıymetli İl Başkanı bile bunu görecek olmuş ki; Erk Haber'de canlı yayında, Melih Kırkpınar'ın tespit edip dile getirdiği sıkıntıların bazılarını çözmek için uğraştıklarını beyan etti. Tabi isim vermeyerek.
Sürekli şikâyet eden, kendi içinde kavgalarıyla gündem olan bir muhalefet değildi istediğimiz. İktidar partisi, bu zihniyet yüzünden yıllardır karşısında duran herkesi yenilgiye uğrattı. Yurttaşın istediği; kendiyle barışık, sorunları, çözen kendini anlayan bir muhalefetti. Kırkpınar ve yöntemi bu güveni verip insanımızın takdirini kazandı. Bugün Erzurum'da iktidar adayı partilerin başında İYİ Parti'nin ismi zikrediliyorsa, bu başarının mimarı Melih Kırkpınar'dır.
Şahsi istikbalini yurttaşın istikbali üstünde tutan siyasilerin sonunu hepimiz gördük ve görmeye devam edeceğiz. Bunları da zaman zaman yazıyoruz. Lakin Vatan aşkı ve yurttaş sevgisi ile hareket edip hiçbir şahsi menfaat gözetmeyen insanların yaptıkları hizmetleri yazmakta bizim en asli görevimizdir. Her ne kadar bir yazar olarak sağ partilere destek vermiş olsam dahi, Dünya görüşüm gereği oy vermemiş ben bile, Melih Kırkpınar gibi amacı ve duruşu samimi insanları gördükçe o İYİ Parti'de umut var diye düşünüyorum.
Bilgiyle kalın
Bizler gerçekten görmezden gelmeyen ister elestirsin 8ster takdir etsin bizleri mutlu eder yanlışlarımı eleştirmek biz iyi leri dahada güçlendirir çünkü yanlışları düzeltme fırsatı verir bize şayet niyet halis ise