Türkiye de 11 Martta tam 1 yılını dolduracak olan Covid-19 Pandemi yasaklarının ülkemizde ki bilançosunu çıkartmaya kalksak çok acı bir tabloyla karşılaşacağımızı göreceğiz. Haftalardır bağıra bağıra yazdığımız ekonomik çöküşün dalgalarıyla, geldiğimiz noktada her gün gelen intihar haberleri, ne yazık ki aslında az bile söylediğimizi teyit ediyor.
Gerek genel işsizlik, gerek kapanmış olan ve açılmayı bekleyen sektörlerin işsiz kalan çalışanlarının yaşadığı geçim sıkıntıları, gerekse iflas eden esnafın dibe vurmuşluğunun geldiği nokta, yoksulluğa bağlı intiharların gözle görülen en büyük nedenleridir.
Yaklaşık 1 yıldan beridir kapalı olan kafeler ve eğlence sektörü çalışanlarının “Açız” feryatları ne acı ki kimsenin umurunda olmadı.
16 Aralık 2020 İstanbullu müzisyen Duran Ay
31 Ocak 2021 İzmirli müzisyen Erdem Topuz
19 Şubat 2021 İzmirli müzisyen Mehmet Mert El
Son 2 ay içinde basına yansıyan bu üç müzisyenin intihar sebebin de ekonomik sebepler olması durumun vahametini daha ne kadar gözler önüne serebilir anlam vermek zor. Aylar önce meclise kadar getirilen, müzisyenlerin de içinde bulunduğu geçim sıkıntısına bağlı intihar vakalarının sayılarının yüzleri geçtiği gerçeğini kimse görmek istemedi. Enstrümanlarını satmak zorunda kalıp en sonunda ellerinde bir şey kalmayınca canlarına kıyan insanların sayılarının artması en büyük korkumuz olsa da artık hükümetin bir an evvel gerekli düzenlemeyi yapıp olaya el atması kaçınılmazdır.
Eğlence sektörü, barlar, cafeler, lokanta ve restoranlar kapalı ama hafta içi AVM’ler, oteller, spor salonları ve diğer sektörler açık. Hafta içi normal mesai şeklinde durum bu şekilde giderken hafta sonu anlamsızca her yer kapalı. Bu olayın mantığını anlamak mümkün olabilir mi? Geçtiğimiz haftalarda Ankara’da ki cafe sahipleri ve çalışanlarının bu uygulamaya tepki olarak "Dayanacak gücümüz kalmadı” diye eylem yapıp seslerini duyurmaya çalışmalarını kimse görmek istemedi. Komisinden, valesine; garsonundan müzisyenine; aşçısından yamağına kadar işsiz ve aşsız kalan herkes bir çözüm ve destek istiyor.
Bizler en ilk günden beri yurttaşlarımıza ses olmaya çabaladık ve sesimizin yettiği kadar ses olmaya devam edeceğiz. Vatanımızın bütün kesimine ses olmak boynumuzun borcudur. Bizler bunları dillendirdiğimiz için gerek sosyal medya üzerinden dijital şiddet, gerekse sosyal çevrede psikolojik şiddete maruz kalsak da suskun kalan ve bunu sindirmeye çalışan olmayacağız.
Bilgiyle kalın…