Yenigün Gazetesi yayın yönetmeni Musa Çakır, "Kimler kimleri kurtarıyor" başlıklı yazısında ekonomiye yön veren odalara veryansın etti. Oda başkanlarına seslenen Çakır, "Kimi kurtarmışlar mesela? kendilerini mi yoksa birilerini mi? sorularını sordu.
Yenigün Gazetesi yayın yönetmeni Musa Çakır, "Kimler kimleri kurtarıyor" başlıklı yazısında ekonomiye yön veren odalara veryansın etti. Oda başkanlarına seslenen Çakır, "Kimi kurtarmışlar mesela? kendilerini mi yoksa birilerini mi? sorularını sordu.
İşte Çakır'ın Yenigün Gazetesi'nde yayınlanan o yazısı;
Son bir yıldır ülkemizde etkisi ciddi manada hissedilmeye başlanan ekonomik bir kriz var, burası kesin. Bundan emin olduğumuz kadar, bu ekonomik baskıların ve tuzakların neden ve kime karşı kurulduğunu da biliyoruz, biliyorsunuz.
Elbet gelip geçecek bu günler ve millet olarak bu badireyi atlatacağımız da kesin de, biz daha çok şunu merak ediyoruz:
Misal, Erzurumda ekonominin mevzilerini tutan işletmeler ve ticari dinamiklerde acaba durum nedir?
Duyup, işitiyoruz bazen; en baba işletmeler bile bu zorlu süreci ya küçülerek yahut ticari faaliyetlere ara vererek atlatmaya çalışıyormuş. Hatta faaliyetlerine nokta koyanlar bile olmuş.
Bilirsiniz.
İllerde ticaret ve sanayi odaları ve esnaf odaları gibi meslek örgütleri, tam da bugünler için lazımdır aslında. Onların tek sorumluluklarının, üyelerinden sadece aidat toplamak olmadığı böyle günlerde anlaşılır. Bir diğer ifadeyle bu meslek örgütlerinin, aylarca topladıkları aidatların karşılığını verme, yani asıl vazifeleri olan üyelerine sahip çıkmaları gereken dönemlerdir bu günler.
Ne yapmışlar acaba?
Hangi üyelerinin derdine derman olmuşlar?
Ya da Erzurumdaki ticaret sektörünün genelini ilgilendirecek ya da sevindirecek hangi adımı atmışlar?
Kimi kurtarmışlar mesela?
Günü mü, kendilerini mi yoksa birilerini mi?
Şu sıralar oldukça ilginç bilgiler ulaşıyor haber merkezlerine; duyar duymaz ne yalan söyleyelim dudağımız uçukladı bizim
Eğer doğruysa vahim!
Hem öyle vahim ki, buna tepki gösteren sadece biz olmayız; bu şehirde vergi mükellefi olanların hem de alayı birden kazan kaldırır!
Konuyu araştırıyoruz, soruşturuyoruz, konuya birebir muhatap olmuş olanları da dinliyoruz.
Taşlar yavaş yavaş oturuyor yerine; bir-iki güne kalmaz kısmetse vahim ama hem de çok vahim olduğunu düşündüğümüz bu durumu sizlerle paylaşacağız.
İşte o zaman siz de kimlerin günü, kimlerin kendisini ve kimlerin de kimleri kurtarmaya çalıştığını öğrenmiş olacaksınız.
Kim bilebilir ki!
Belki bugün, belki yarın, belki yarından da yakın!