20 Nisan 2020 tarihinde Türkiye Gazetesinin köşe yazarlarından Ekrem Buğra Ekincinin Ankara Meclisi 100 Yaşında başlıklı köşe yazısı da tahammül sınırını zorlayan cinsten, gerçeği yansıtmayan iddialarına Palandöken Gelişim Derneği Başkanı Lokman Lokmacı'dan sert tepki. Yazılı bir açıklama yapan Lokmacı: " Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk Milli Kurtuluş Hareketinin, yüzlerine vurduğu o amansız tokadının izini görüyorlar. Bu yüzden nefretleri dipdiri
" dedi.
Lokmacı'nın açıklaması şöyle;
Yeni tip Koronavirüs salgını sebebi ile evde kal çağrısına uyarak dışarı çıkmadığımız ve sosyolojik, psikolojik yönlerden oldukça zor günler yaşıyoruz.
Salgın hastalığın yayılımının önüne geçmek amacıyla yapılan evde kal çağrısı yerinde olmakla birlikte, yan etki olarak tahammül seviyemizin düşmesine yol açabiliyor. Evde oturarak daha önceki tüm alışkanlıklarımızı elimizin tersiyle itmek zorunda kalmamızın verdiği dayanılmaz psikolojik kuşatma sırasında başta İngiltere olmak üzere batılı ülkelerin Türkiyenin yardımına muhtaç hale gelmeleri göğsümüzü kabartırken, diğer yandan televizyon, gazete gibi medya araçlarında yayınlanan kimi haber, yorum ve yazılar ise maalesef insanın tahammül sınırı oldukça zorluyor.
20 Nisan 2020 tarihinde Türkiye Gazetesinin köşe yazarlarından Ekrem Buğra Ekincinin Ankara Meclisi 100 Yaşında başlıklı köşe yazısı da tahammül sınırını zorlayan cinsten. Yazının başlığı bile tek başına, yazarının Ankara Meclisinden duyduğu rahatsızlığı anlatmaya yeterli ve Ankara Meclisi yazar tarafından ötekileştirilmişti. Yazının genelinde Mustafa Kemal Atatürkün İngilizlerle iş birliği yaptığı, padişaha ihanet ettiği, sivil darbe yaptığı gibi gerçek dışı ve oldukça üzücü ithamlarla karşılaşmak bende şok etkisi yarattı.
Ekrem Buğra Ekinciye göre İngilizler Milli Mücadelenin önünü açarak kurulacak olan Türkiye Cumhuriyetini dolaylı olarak desteklemişlerdi.
Peki İngilizler neden böyle bir şey yaptılar? Osmanlı Devleti neredeyse tamamen işgal edilmişken, Müslümanların canları, malları, namusları ermeni ve yunan katliam çetelerinin ayakları altında ezilirken, Akdamar Adası tecavüz adası olarak anılırken, yani Türklük ve İslam barbar batının kanlı ellerinde yavaş yavaş boğulurken
İngilizler Milli Mücadeleye destek vererek Türklerin boyunlarına takılan esaret halkasından kurtulmasına, Anadoluda milli bir devlet kurulmasına neden müsaade etsiler? Tabi ki böyle bir şey mümkün ve doğru olmamakla birlikte, böyle bir düşünceyi savunmak en basitiyle akıl tutulmasından başka bir şey değil.
Zira padişahı ve başkenti esir alınmış Osmanlı Devleti ellerindeyken, neden tüm kazanımlarını kendi elleriyle terk etsinler?
İngilizlerin milli mücadeleye dolaylı olarak destek verdiği düşüncesi aslında psikolojik harpten başka bir şey değil. Bu tür yorumlarla Türk Milletinin bilinç altına verilen mesaj açıktır: Siz kazanmadınız. Biz kaybetmiş gibi yaptık. Türk milletinin bilinç altına yapılan bu operasyon ise maalesef kendi içimizdeki etki ajanlarının eliyle yapılıyor.
İngiliz Devleti, Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Millî Mücadele hareketine olan kinini hiç unutmuyor. Bu kini, İngiltere Kraliyet Enstitüsü, Chattam House tarafından Tanrıya ve Emperyal Hedeflere Hizmet rütbesi ile ödüllendirilmiş Andrew Duffun 2005 yılında sarf ettiği bu eski liderin (Atatürkten bahsediyor) fotoğrafları kamu binalarının duvarlarından indirilmelidir şeklindeki beyanatında somut bir şekilde görebiliyoruz.
Eğer Mustafa Kemal Atatürk İngilizlerle iş birliği yaptıysa ondan neden bu kadar nefret ediyorlar?
Oysa çok vefalı olan İngiliz Devleti kendisine hizmette kusur etmemiş, İttihat Terakki ve Mustafa Kemal Atatürk düşmanı Ali Kemalin torunu Boris Johnsonu başbakan yaparak minnet borcunu ödememiş miydi? Türkiyede İttihat ve Terakkiye, Enver Paşaya ve Mustafa Kemal Atatürke kin besleyenler de muhtemelen Ali Kemal ile aynı yolun yolcusudurlar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti gücünü Türk Milletinin büyük tarihinden almaktadır.
Gelinen noktada büyük İngiltere (!) Devletimize muhtaç hale gelmiş, Suriyedeki, Libyadaki bütün planları Türkiye Cumhuriyeti tarafından buruşturularak tarihin çöp kutusuna atılmıştır. Başarımızın ardında hiç şüphesiz Mustafa Kemal Atatürkün ve onun Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur şeklindeki parolasını temel ilke eden değerli devlet büyüklerimizin katkıları bulunmaktadır.
Hiç şüpheniz olmasın biz unutsak da onlar unutmuyorlar. Çünkü ne zaman aynaya baksalar Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk Milli Kurtuluş Hareketinin, yüzlerine vurduğu o amansız tokadının izini görüyorlar. Bu yüzden nefretleri dipdiri