Bahattin Evgi Kuran Kursundaki dayak ve işkence yaptıkları iddiasıyla tutuklu yargılanan Kuran kursu Müdürü basını suçladı; ” Bir derneğin avukatları ve basın yüzünden tutukluyuz.” dedi.
Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, tartışmalarla başladı. Mağdur çocukların avukatları, çocuk hakları gereğince duruşmanın kapalı olmasını ve ilgisi olmayanların salondan çıkarılmasını istedi. Mahkeme heyeti bu talebi reddetti.
Diyanet davaya katılmak istedi, reddedildi
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin davaya katılma talepleri ise reddedildi.
“Sopalarla dövüldük”
Mağdur çocukların avukatları, çocukların ifadelerinde, “kafalarına Kur'an ile vurulduğunu, duvardaki Atatürk posterlerine doğru kafaları çarptırılarak, üzerinde isimlerinin yazılı olduğu haydar isimli sopalarla dövüldüklerini, ağır hakaretlere uğradıklarını, bu olayların her gün yaşandığını” daha önce anlattıklarını anımsattı.
Avukatlar, “Çocukların tekrar ifadelerinin alınması, çocuklar üzerinde baskı kurulması nedeniyle ifadelerin güvenilirliğini azaltmaktadır” dedi.
Ailenin iddiası: “Demir sopayla dövmüşler”
Duruşmada söz alan mağdur ailelerinden biri, “Çocuğunun bacaklarının mosmor edildiğini ve çocuklar önüne geçtiği için zor kurtulduğunu dile getirdi. Çocuğuna sorduğunda, 'Belletmenlerinin kendisini demir sopayla dövdüğünü' söylediğini” aktardı.
Bir başka anne de “Çocuğunun ve diğer iki çocuğun idareci odasına kilitlenerek dövüldüklerini ve işkence sanığı Kur'an kursu idarecisinin "sizi buradan kim kurtarabilir, bundan sonra H.A'nın sözünü dinleyeceksiniz’ dediğini, Kur'an kursu müdürünün çocuğunu dövmesi sebebiyle, çocuğun hastanede titreme nöbetleri geçirdiğini ve "U.G.' nin sesini duyuyorum şu an burdaymis gibi sesini duyuyorum" dediğini, çocuğun çok kez kriz geçirerek altını ıslattığını" söyledi.
Bir baba da “Çocuğumu devletin kurumuna emanet ettim, hafızlık eğitimi almasını istedim, ancak çocuğumun başına gelmeyen kalmadığı için sonuna kadar şikayetçiyim. Hesap vermelerini istiyorum. Benim çocuğum ve biz ailecek tedavi görüyoruz çocuğumun hayatını mahvettiler” dedi.
İfadesini değiştirdi
Çocuklardan biri ilk ifadesinde, “Ağır dayağa maruz kaldığını, diğer çocukların boğazlarının sıkıldığını” söylemişti. Çocuk, yeniden alınan ifadesinde ise kurs müdürü ve belletmenin, hiçbir şey yapmadıklarını söyledi. Çocuk, şikayetçi ailelerin isimlerini sıralayarak, “Onlar bana ‘hocaları tutuklatalım’ dediği için öyle söyledim” dedi.
Savcı, tutuklanmaların devamını talep etti
Savcı, işkence iddiası ile tutuklanan Kur’an kursu müdürü N.K. ve hizmetli U.G. hakkında tutuklanmalarının devamını talep etti.
Belletmen U.G: İşkence yapmadım
İşkence iddiasıyla tutuklu yargılanan belletmen U.G., “Ben çocuklara top verdim top oynadılar, telefonla oynamalarına, Tv izlemelerine izin verdim. Ben işkence yapsam niye bunları yapayım.” Dedi.
Sanık U.G Avukatların sorularına cevap vermedi
Çocukların avukatları, “Bu kadar iyi bir belletmense neden çocukların istismarına izin verip seyirci kaldığını? Çocukların olayı neden kendisine anlatmadığın? Çocuklardan biri kursta kaldığı sürece iki kez hastanelik olduğunu, dayaktan dolayı hastanelik olmasına rağmen, neden ailesine merdivenden düştüğünü söylediğini? Sordu. Sanık U.G. “İstismar olayını duyduğunda şaşırdığını ve ihtimal vermediğini” söyleyip, soruları cevapsız bıraktı.
Kur’an Kursu Müdürü N.K: Basın yüzünden tutukluyuz
Tutuklu sanık müdür N.K: Bu çocuklar bana gelene kadar kaç tane kursa gitmiş, hafızlık öğrenememişler. Yüzlerce çocuk benim elimden geçmiştir. Bir derneğin avukatları ve basın yüzünden tutukluyuz.” Dedi.
Mahkeme sanıkların tutukluğunun devamına karar verdi...
KAYNAK: AJANSDOĞU