Son haftalarda düşüş yaşayan B.B. Erzurumspor’un ligdeki kötü gidişatı sonrasında teknik direktör değişimine giden Trabzonspor deplasmanında ortaya koyacağı performans çok merak ediliyordu…
Kaleci Farnolle ve kaptan İbrahim Akdağ’ın sakat, golcü Sadiku’nun kart cezası nedeniyle kadroda olmadığı maça, “korkak” olmakla eleştirilen teknik direktör Mehmet Özdilek öylesine riskli bir kadroyla çıkmıştı ki, bu davranışı “korkak” bir adama uygun değildi…
Stoperde Hasan Hatipoğlu’nun yerine Süper Lig’de ilk kez oynayan Gökhan Kardeş’i koyması, orta sahayı da 3 hücumcu, Donald, Obertan ve Sissokko ile oluşturması çok ama çok “cesur” kararlardı…
Açıkçası, Gökhan Kardeş hiç ama hiç aklımdan bile geçmezken, orta sahanın daha defansif olmasını bekliyor, Osman’ın tercih edileceğini bekliyordum…
Hoca kadro tercihiyle “ben buraya kazanmaya geldim” mesajını maç öncesinde çok açık ve net vermiş oldu…
Maça çok da iyi başlamadık…
Trabzonspor da öyle…
Ancak ilk 10 dakika sonrasında yine bireysel hatalarla rakibi üstümüze çekmeye başladık ve sonucunda da çok uzun sürmeden kalemizde golü gördük…
Golü yedikten sonra Mehmet Hoca’nın ve hepimizin görmek istediği takımı Akyazı’da görmeye başladık…
Savunmada Mina’nın liderliği, sol bekte Kaan’ın bitmek bilmeyen hücuma katkısı, Donald ve Obertan’ın orta sahadaki dinamizmi, Sissokko’nun pas trafiğini kurmaya başlaması, Rashad’ın öndeki baskısı sonuç vermeye, ilk yarının sonuna doğru üst üste net pozisyonlar bulmamızı sağladı…
Abdullah Avcı’nın talebeleri ilk yarıyı ancak orta hakem Erkan Özdamar ve VAR hakemi Bahattin Şimşek’in yardımıyla gol yemeden (!) tamamlamayı başardı…
Marlon’un elle oynamasında devreye girmeyen VAR’ın, Marlon’un kendi kalesine attığı golde ince eleyip, sık dokuyarak faulü tespit etmesi manidardı…
Hadi biz tarafız, duygusalız…
Maç sonrasında birçok hakem otoritesini, spor yorumcusunun büyük bölümü, Marlon’un pozisyonunun penaltı, iptal edilen golün de “buz gibi gol” olduğunu ifade etmelerini de kamuoyunun takdirine bırakıyor, 9 haftada Erzurumspor’un VAR’a takılan gol sayısı 3’e yükseldi bilgisini de hatırlatıyorum…
Maçın ikinci yarısında ilk yarıdan çok daha etkili, çok daha baskılı bir Erzurumspor izledik…
İkinci 45 dakikanın büyük bir bölümü Trabzon yarı sahasında oynandı…
Hele hele 70’den sonra, savunmamız blok halinde rakip sahanın ortalarında konumlanmıştı…
Şiddetli yağmur nedeniyle bozulan saha maalesef kapanan takıma yaradı…
Ve o futbol top maalesef, hakemlerin istediği gibi o kaleden içeri girmedi, girmek istemedi…
Gol ve goller için takım olarak herkes elinden geleni yaptı…
Beraberliğin bir “adil” bir sonuç olmayacağı maçı maalesef kaybettik…
“Sağlık olsun” demek, bu sonuca katkı sağlayan hakemleri Allah’a havale etmekten başka elden bir şey gelmiyor…
Ama oynanan oyun, verilen mücadele ilerleyen haftalar için ciddi bir moral ve özgüven oldu camiaya…
Ancak hakemlerin yine operasyon içerisinde olmaları da gelecek için canımızı iyiden iyiye sıktı…
Sahada futbolcular görevlerini yapacak ama Kulüp Başkanı Hüseyin Üneş ve bu şehrin siyasetçileri de TFF’ye karşı Erzurumspor’un hakkını korumak zorunda…
Yoksa 2019’da yapılan operasyon ile açık açık bizi 1. Lig’e gönderen bu zihniyet, yine aynı operasyonu yapmaktan geri durmayacak…
Camia olarak hepimizin de dedikoduyu, “o gitsin, bu gelsin” anlayışını bırakıp, kulübümüze sahip çıkmazsak, bu zihniyete kolay lokma olacağız, bunun farkına varalım…
Birilerinin bize karşı operasyon çektiği bir ortamda, biz kendi içerimizde birbirimizin “kuyusunu kazar”, kendimize operasyon çekmeye devam edersek, kaybeden biz oluruz…
Ve bilelim ki, bu ülkede Erzurum’un Erzurum’dan başka dostu yok…