Bayram üstü sizlere müjdeli güzel şeyler yazmak isterdim. Lakin güzel şeylerin artık sadece geçmişte kalan bir değer olduğu gerçeğiyle, verilip tutulmayan sözleri ya da tutulması beklenen sözleri yazıp hatırlatmayı yeğledim. Belki güzelliklere bir katkımız olur diyerek..
12 Haziran 2021 tarihli yazımı okuyanlar bilir. Bilmeyenler “Tekman'da Diyaliz Makinası Yokmuş” başlıklı yazımı okuyabilir.
Erk Haber TV'de İYİ Parti İl Başkanı Melih Kırkpınar, Tekman ziyaretinde bu sorunu tespit etmişti. Ben de naçizane köşemde yazmıştım. Kendisine “Yurttaşın adamı” olduğu için teşekkür ederim. Malum bizler devletin imkânlarına sahip olmadığımız için elimizden gelen sadece yazmak ve vatandaşın sesi olmak olur.
Sonra yine Erk Haber TV'de AKP İl Başkanı Mehmet Emin Öz, bu konuya dikkat çekmiş, diyaliz makinası sözü vermişti. Tarih 17 Haziran 2021. Aradan 33 gün geçti. Programda örnek verdiği Çin, 19 günde 204 metre uzunluğunda, 57 katlı bina dikti. Biz ne yaptık söyleyeyim mi? Bir tane diyaliz makinası bile gönderemedik. Sayın Öz, iyi niyetli bir insan. İnanıyorum ki ona kalsa bir an evvel bu konuyu çözerdi. Ama demek ki bürokrasi o kadar hevesli çalışmıyor. Ya da para yok...
Amacımız hiçbir zaman “Yazdık, şovumuzu yaptık” değil. Hiçbir zaman da bu olmadı. İlk günden beri bu konuyu takip ediyorum. Sağ olsun İYİ Parti İl Başkanı Melih Kırkpınar ve yönetimi de bu konu için benim kadar takipçi oldu. İYİ Parti Tekman ilçe Başkanlığı yönetimi hemen hemen her gün hastaneye gitti. Diyaliz odası hazırlanmış hazırlanmasına da ortada makina yok. İhale sürecidir, bekle yazma dedim kendi kendime, ama 33 gün de bir diyaliz makinası edinmek için fazlasıyla fazla bir süre. Hele ki o cihazı beklerken kaybedeceği zaman olmayan bir hasta için nasıl değerli tahmin edebiliyor musunuz?
Liderlikleri benzettiğiniz kadar, icraatları da benzetin. Sadece İl başkanları ile de olmaz bu iş. Erzurumlular olarak mecliste 6 vekilimiz var. Onlara da sesleniyorum. “Tekman'da halen diyaliz makinası yok.” Tamam, güzel fotoğraflar çekip, çok afili sözler sarf ediyorsunuz sosyal medyada. Lakin bilin ki sandıkta ki “Like” seçeneği sizin ya gidişiniz yada bir daha seçilişiniz olur. Özellikle Tekman’lı olan Milletvekili Hanımefendiye sesleniyorum. Hani sizde Tekmanlısınız ya, ilçeniz için değerli olan bu konuya bir el atsanız, Tekman insanımız da bir hizmetinize şahit olsa fena mı olur? Malum seçim yakın. Yarın öbür gün yurttaşın kapısına gittiğinizde anlatacak bir icraatınız olur. Olurda bir diyaliz hastasının kapısını çalarsınız, “Sizin için elimden geleni yaptım.” dersiniz, vicdanınız da rahat olur. Bakın o kadar yol gösteriyorum, daha nasıl iyilik edeyim size..
Biliniyordur ama ben yine de diyeyim ki benim kimseyle şahsi bir hesabım yok, olamaz da. İdeolojik olarak çok farklı taraflarda olsak da, söz konusu yurttaşın menfaati ise eğer ki üstünüze düşeni yapmazsanız yazmaktan geri durmam. Ama sizler de söz verdiğiniz sözlerde durun artık. Para yoksa söyleyin onu da bilelim. Gerekirse, gereken izinleri alıp yardım kampanyası yaparız. Vatandaşa söyleriz herkes karınca kararınca bir şeyler yollar. Nasılsa milletçe alıştık artık IBAN almaya.
Yazımın sonuna gelmişken; Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, sağlık ve afiyet dilerim.
Bilgiyle kalın...