Erzurum esnafı pandemi sürecinde devletten destek beklerken alınan kararla adeta hayal kırıklığına uğradı.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bundan böyle kamu kurumları ihtiyaçlarının büyük bir kısmını Devlet Malzeme ofisinden karşılayacak. Yani Kırtasiye malzemesi, ofis mobilyası, hastane tefrişatı, bazı tıbbi malzemeler gibi işlerle uğraşan esnaf bundan böyle kamu kurumlarına satış yapamayacaklar. Kamu kurumlarına bu kalemleri Devlet Malzeme Ofisinden alma zorunluluğu geldi.
Misal Pandemi sürecinde, uzaktan eğitim nedeniyle işleri yüzde yetmiş oranında düşen Kırtasiye esnafı, şayet bu karar uygulanırsa kepenk kapatma noktasına gelir.
Bir taraftan, Bu devirde devlet şeker mi üretir? deyip şeker fabrikalarını, elektrik dağıtım işini, TÜPRAŞ'ı, TELEKOM'u, TEKEL'i özelleştiren devlet, iş defter kalem, ofis mobilyası, tefrişat satmaya gelince ben satıp, ben alacağım dedi mi, doğal olarak bizlerde bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diyoruz.
Ayrıca bu uygulama kurum amirlerini ellerini güçlendirir. inisiyatif almaz, denetime tabi olmayan DMO alımlarını güçlendirir. Finans kesinlikle o ilde kalmaz. Sanayi turizm vs gibi geliri olmayan iller bu durumdan çok etkilenir.
Bir yandan İstihdamı artırıp göçü önlemek adına teşvikler çıkarılırken diğer yandan bu tür uygulamalar mevcut esnafı bitirme noktasına getirir.
Zaten ekonomik sıkıntılar içinde debelenen esnafa devlet, artık ben senden malzeme almıyorum derse bu zulüm olur..
Ticaret Odası Meclis Başkanı Saim Özakalın, konu ile ilgili bir açıklama yaptı. Esnaf Odası Başkanı Rasim Fırat'ta. Başkan Özakalın'a ve Fırat'a diğer STK temsilcilerinin de destek olması lazım. Siyasilerin meseleyi Külliyeye taşıması lazım. Neticede bu karar Erzurum'a özel değil. Odalar Birliğinin, TÜSİAD'ın, MÜSİAD'ın hepsinin ses vermesi gerekiyor.
Bu karardan geri dönülmesi lazım, bir yandan esnafa Can Suyu kredileri verilirken, böylesi bir karar esnafın can damarını kesmek olur.
Erzurum'da bir tabir vardır; Esnaf baba davun mu yesin?