ERZURUM'DAN İKİ GENEL BAŞKAN GEÇTİ

Cumhurbaşkanlığı sistemi, "siyaseten istikrarı sağlayacak, parti sayısını azaltacak, merkez sağ, merkez sol, Milliyetçi bir parti olacak" denilmişti ancak, Cumhurbaşkanlığı için yüzde 50+1 oranı bütün partileri önemli kıldı. Yüzde bir oyu olan partiler bile “bende bu oyunda varım” diyor. Birçok parti kendi içinden bir ya da iki yeni parti çıkardı. 

 

 

 

 

Erzurum hafta sonu Cumhuriyet Halk Partisi'nin içinden çıkan iki partinin liderlerini ağırladı. Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin il binasının açılışını yaparak, il kongresine katıldı. Sarıgül bütün kurmaylarını da Erzurum'a taşıdı. Genel Başkan Yardımcıları, Parti Meclis üyeleri, bölge illerinin İl Başkanları, Erzurum'da birkaç gün geçirdiler. 

 

 

 

 

Sarıgül Erzurum'da özellikle partisinin nerede konumlandığına vurgu yaptı, ifadeleri aynen şöyleydi; "Biz Türkiye Değişim Partisi olarak şerde değil hayırda yarışan bir partiyiz. Bize soruyorlar; solcu musunuz, sağcı mı? Biz tam merkezde olan, vatanını milletini, değerlerini seven herkesin partisiyiz. Atatürk Milliyetçisi, vatanına milletine bağlı olan, her kesimin partisiyiz. Bizim çizgimiz, merhamettir, berekettir. Bizim çizgimiz, adalettir. Biz bölümmüş, kırılmış, çeşitli nedenlerle küstürülmüş, milyonlarca yurttaşımızı, birleştirecek olan, demokrasi masası kuracak olan, Türkiye'nin en demokratik kitle partisiyiz." 

 

 

 

 


Sarıgül Erzurum'da birleştirici bütünleştirici mesajlar verdi. 

Erzurum'la ilgili mesajları da vardı Sarıgül'ün, "Erzurumspor'u birinci ligde görmek istiyoruz" dedi. "Şehirde biten tarım ve hayvancılığı yeniden canlandıracağız" dedi. "Kış turizminden şehrin esnafı faydalanamıyor, bunu düzelteceğiz" dedi. "Esnaf perişan, ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağız." dedi. "Bölgesel kalkınmışlık farkını ortadan kaldıracağız" dedi... 

 

 

 


Erzurum'a gelen bir diğer Genel Başkan da Muharrem İnce idi. Yapılan son Cumhurbaşkanlığı seçiminde şehirden 40 bin oy alan ve parti teşkilatının bunu her fırsatta dillendirdiği İnce'nin kalabalığı, beklenen düzeyde değildi. Demek ki bu 40 bin oyun tamamı İnce'ye ait değilmiş. Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyları ve o dönem iktidara kızgın olan insanların karşısında en güçlü gördüğü adaya verdiği emanet oylarmış. 

 

 

 


Kapalı salon toplantısı yaptı İnce. Salon kısmen doluydu. İnce, sanki 20 yıldır ülkeyi CHP yönetiyormuş gibi, konuşmasının büyük bir kısmını CHP'ye muhalefet etmeye ayırdı. Öyle görünüyor ki CHP'de Genel Başkanlık koltuğuna oturamadığı için kendisine yeni bir parti kuran İnce, seçim meydanlarında ayrıldığı partisini eleştirmekten öteye gidemeyecek. İntikam alma güdüsüyle çıkılan yol menzile ulaşır mı bekleyip göreceğiz.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.