Bunun üzerine köye giden Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç, Türkolog Prof. Dr. Osman Mert, Müze Müdürlüğü Koordinatörü Oğuzhan Türk ve Araştırmacı Ömer Faruk Kızılkaya heykel üzerinde incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından heykelin 2 bin 500 yıllık Taş Baba heykeli olduğu ortaya çıktı. Heykel özel süngerlere sarılarak Müze Müdürlüğüne taşınırken, köydeki kadınlar ve çocuklar heykele el sallayarak veda etti.
Üzerinde bengüsu motifleri bulunan heykel, Anadoluda bulunan dördüncü Taş Baba heykeli olma özelliği taşıyor. Taş Baba heykellerinden Türkiyede daha önce Hakkaride 1, Ahlatta 1 ve Erzurumun Oltu ilçesinde 1 tane bulunmuştu.
Bu kadar önemli olduğunu bilmiyorduk
Aytaç Alver, heykeli hayvanları otlatırken tesadüfen otların arasında bulduğunu belirterek, Hayvanları otlatmaya giderken otların arasında düzgün bir taş gördüm. Taşı bulunduğu yerden çıkarttım ve amcamın oğluna gösterdim. Daha sonra bu taşın koruma altına alınması gerektiğini düşündük. Traktörle taşı buraya getirdik. Öğretmen oğluma söyledim. Daha sonra buraya geldi ve taşı incelediler. Bu kadar eski bir döneme ait olmasına şaşırdık şeklinde konuştu.
Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç, böyle bir heykelin Erzurumda bulunmasının şaşkınlığını yaşadıklarını ifade ederek, Vatandaşlarımızın heykel taşı bulduklarına dair ihbarı üzerine köyde inceleme yapmak için buraya geldik. Bizde arkeologlarımızla buraya gelerek incelemelerde bulunduk. Yaptığımız incelemeler neticesinde bizi çok şaşırtan ve bölgede çok nadir bulunan Taş Baba heykeli olduğunu gördük. Bu heykeller Anadoludaki yaşamış Türklerin geleneklerini yansıtan bir mezar taşıdır. Gördüğümüz bu örnek Anadoludaki ilk örneklerden birisidir dedi.
Taş Baba heykelleri nedir?
Bozkırda özellikle soylular için en yaygın mezar türü olan kurganlarda kişinin önemine uygun olarak genellikle ahşaptan gömü odasının üzerine taş ve topraktan bir yığma tepe yükseltiliyordu. Bunun üzerinde de ölen kişiyi temsil eden kabaca insan biçimli heykeller dikilirdi. Bu heykellere genellikle Taş Baba ismi verilirdi.