EL VİCDAN!

Erzurum’da katma değer üreteceği ve istihdama ciddi katkı sağlayacağı düşüncesiyle yapılan 2. Organize Sanayi Bölgesi, zeminindeki kaymayla gündem olmaya devam ediyor. Herkes suçu birilerinin üzerine atma çabasında. Ancak kimse kimseye kulak vermiyor. Yanlış ve dayanaksız bilgilerle herkes bir günah keçisi çıkarmanın peşinde. 

 

 

 

Gelelim OSB’deki asıl soruna. Kim ne derse desin, Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulduğu zemin, sorunlu. Her ne kadar zemin etüt raporları aksini söylese de, gerçeklerle rapor bir biriyle örtüşmüyor.

 

 

 

 

 

2.OSB’deki ilk tartışma Tekstilkent için yapılan binalarda kayma sonucu oluşan hasarlarla başladı. Dört ay gibi kısa bir sürede bitirilen binalarda bir kış geçirdikten sonra kaymaya bağlı hasarla oluştu.  

 

 

 

Zeminin kaymaya meyilli olduğu, burada fore kazık sistemi olmadan binaların yapılamayacağı ifade edilse de yönetim hem yatırımcının başka bir ile gitmemesi, hem de maliyetlerin yükselmemesi gerekçesiyle hazırladığı ve ihale ettiği kesin projede fore kazık istemedi. Dolayısıyla ihaleyi alan firma, yönetimin hazırladığı ve ihale ettiği proje üzerinden binalarını eksiksiz yaparak teslim etti. Proje üzerinden yapılan ihale sonrasında, müteahhit firmayı “ Sen neden fore kazık çakmadın?” diye suçlamak ne kadar doğru. Siz projede ne istediyseniz, müteahhit firma onu yapmış. Kaldı ki hiç üzerine vazife olmamasına rağmen, oluşan hasar sonrasında, binanın tadilatını ve zeminin sağlamlaştırılmasını, Valilikten tek kuruş almadan yapan ve şehir adına  iyi niyet gösteren yine aynı müteahhit firma.

 

 

 

Tekstilkent’le başlayan tartışmalar, aynı bölgede özel sektör tarafından yaptırılan bir çok fabrikanın zemindeki kayma nedeniyle hasar görmesiyle ayyuka ulaştı.  Bal üretimi yapan, boru üretimi yapan, süt üretimi yapmak için fabrikalar inşa eden bir çok yatırımcının da binaları hasar gördü. Yollarda geniş çatlaklar oluştu. Erzurum Bilim Teknik ve İnovasyon Koleji, binası neredeyse yıkılıyordu. Duvarlarında geniş çatlaklar, bahçesinde derin çatlaklar oluştu. Duvarları yıkıldı. Adeta sanki o bölgede büyük bir deprem yaşanmış gibi görüntüler ortaya çıktı.

 

 

 

 

 

 

 

Şimdi sanki bütün bu işlerin sorumlusunu, yönetimin hazırladığı kesin proje üzerinden işi alan ve dört tane binayı, proje kapsamında eksiksiz tamamlayıp teslim eden Olgun Gür İnşaat’a kesmek, onu ticari anlamda itibarsızlaştırmaya çalışmak, en hafif deyimiyle vicdansızlıktır. 2. OSB’yi o bölgeye kuran yöneticilere şunu sormak istiyorum. Mesela OSB’nin yollarını da mı Olgun Gür yaptı, mesela neredeyse yıkılacak duruma gelen Erzurum Bilim Teknik ve İnovasyon Koleji’ni de mi Olgun Gür yaptı. Özel sektöre ait zeminden ötürü hasar gören fabrikaların hepsini Olgun Gür mü yaptı?

 

 

 

 

Hem Erzurum’da hem de Türkiye’nin dört bir tarafında kamuya iş yapan Olgun Gür İnşaat firmasından bu güne kadar en ufak bir şikayet yokken, bu binaların on katı büyüklüğünde işler yapmışken, yani  4 tane binayı mı yapamadı. Bu dört binada mı imalat hatası yaptı. Erzurum müzesini yapan, Bir çok okul yapıp teslim eden, TOKİ’nin saygın müteahhitleri arasında yer alan Erzurum’da marka değeri oluşturmuş bir firmayı, “sırf bu işten ben nasıl sıyrılırım” mantığıyla suçlamak bu şehre hiçbir şey kazandırmaz. 

 

 

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.