CHP Erzurum Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile Havuzbaşı Kent Meydanı'nda basın açıklaması yaparak, İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen 6284 sayılı kadına yönelik şiddetin önlenmesini içeren kanunun uygulanmasını talep etti.
ERZURUMEKSPRES - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Erzurum Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile Erzurum'da yürüyüş yaparak AKP hükümetinden İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen 6284 sayılı kadına yönelik şiddetin önlenmesini içeren kanununun bir an önce uygulanmasını talep etti.
Havuzbaşı kent meydanında bir araya gelen CHP'li kadınlar, deprem bölgesinde kadınların yaşadığı sıkıntıları dile getirmek için yalın ayak basın açıklaması yaptı. CHP Erzurum Kadın Kolları Başkanı Gizem Yıldırım, 6 Şubat depremlerinde yaşamlarını yitiren yurttaşlarımızı rahmetle anarak başladığı konuşmasında, "Bu sene 8 Mart’ta içimizde hem bir burukluk hem de bir umut var" dedi.
“BESLENEMEYEN LOHUSA KADINLAR SÜTTEN KESİLDİ”
Özellikle deprem bölgesinde kadınların yaşadıklarının ağır olduğunu belirten Yıldırım, "Bu nedenle çok öfkeliyiz. Ağzını her açtığında ‘üç çocuk, beş çocuk’ diye dayatanlar, bu süreçte hamile kadınlar için ne yaptı? Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun verilerine göre, deprem bölgelerinde 226 bin hamile kadın bulunuyor. Bu kadınların gebe takibi bir yana resmen unutuldular, yok sayıldılar. Hamile kadınlar, stres nedeniyle düşük tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldı. Beslenemeyen lohusa kadınlar sütten kesildi. Küçücük bebekler karda kışta sokakta kaldı. İktidar ne yaptı? Koskocaman bir hiç!" diye konuştu.
"BU SEÇİM, ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDA İNCE ÇİZGİDİR"
"Cumhuriyetimiz, 100. yılında yeniden kimsesizlerin kimsesi olacak" diyen CHP Erzurum Kadın Kolları Başkanı Yıldırım, partili kadınlarla birlikte yalın ayak yaptığı basın açıklamasını Nazım Hikmet'in, 'Biz öldük' şiiirini okuyarak şu sözlerle tamamladı:
"Önümüzde bir seçim var. Bu seçimden sonra, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün laik, çağdaş ve demokratik Türkiye anlayışını bu topraklarda yeniden hâkim kılacağız.
Bu seçim, biz kadınlar için ölümle yaşam arasındaki ince çizgidir. Yaşamımız ya pamuk ipliğine bağlı ya da güvenli olacak; ya kadını eşya gibi gören zihniyete teslim olacağız ya da eşit yurttaş olarak insan onuruna yakışır şekilde yaşayacağız. Buradan ülkemizin bütün kadınlarına çağrı yapıyoruz: Ayağa kalkın kadınlar... Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz."