Bir ağıttır bu yüreklerin tozunu alan. Sessiz beklerken sokağın zulasında, içinde fırtınalar koparan bir ağıt...
Bir ağıttır bu yüreklerin tozunu alan. Sessiz beklerken sokağın zulasında, içinde fırtınalar koparan bir ağıt... Kendi kendine, nedir bu diye sormaya korktuğun bir sükutun çığlığı.. Aslında duymayanı yoktur etrafından geçen kalabalıktan. Hepsinin içinden bir şeyler alıp götürür. Sen bile senden aldı sanarken.
Çaresizlikler hep eşittir hayatta, belki de dünyadaki en adil şeydir bu durum. Herkes payına düşeni hakkıyla alır. Uğramadığı yerler vardır elbette, hak hukuk nedir bilmez semtlerin afilli hayatlarında. Gözleri kamaştıran dünyalarda bir payını almaz çaresizlik.
Evine ekmek götürme telaşıyla sabaha açılan bir çift gözdür ayakların yollara vurduğu. Yolunu bekleyenlerin sevgisidir akşama kadar yük taşıyan hamalın sırtı. Ellerinin hamurdan fazlasını yoğurduğunu göstermektir tedirgin bir hayatın acımasız akışında. Akşamı bekleyen bir özlemdir yüreklerde volta atan...
Çaresizliğin ağıdı yapışır kalır çiğnediğin kuru ekmeğin tuzuna. Bir yudum su ile birleşip, verilmemiş haklarını bırakır kursağında. Dürüstlük seni en zayıf yerinden yakalamıştır. Vicdanın sana anlatırken hakikatı, ekmeğini çalanların gözlerinde; alın terini, çaresizliği görmektir. Hakkın yenilmiş bir dünyada, hakkını aramak gelmez bile aklına nasırlı ayaklarının ağrısından.
"Ne zalimsin Dünya" demekten başka birşey gelmez yorgun aklına. Yenilmiş tüm hakların bekçisi olmaya niyetlenirken, ekmeğinden olacağını düşündürendir seni zorda bırakan. Sana kuru ekmeği çok görenlerin saraylarına taşımışsındır hakkını. Bunu bile bile ağzından düşürmediğin şükrünü bıçaklamışsındır sırtından.
Düşün kardeşim, afilli hayatların sana dayattığı adaleti düşün. Seni sömürüp şatafatlı hayatlarda nutuk atanları düşün. Alın terini kurutup kanını emen, emek düşmanlarını düşün. Komşunu aç bırakan, kardeşini sefil eden, hayatı zehir eden arsızları düşün. Umudundan geleceğini çalan hırsızları düşün. Hergün çektiğin bu hayat mücadelesinde alamadığın hakkının yenildiğini düşün.
Sen çaresizliğin adaletine inanma kardeşim. Sen haketmediğin bir hayatın mukadderat olduğuna iman getirme kardeşim. Sen Allah'ın verdiğini sana çok görüp kendine saklayan din tüccarlarına inanma kardeşim. Sen hergün bir hikaye ile çarçur edilen güne inanma kardeşim.
Sen halksın, sen emeksin, sen işçisin, sen esnafsın, sen polis, asker, öğretmen, çiftçi, savcı, hakim, memursun... Sen amirsin ve herşeyden önemlisi sensin patron. Sana hizmet etmesi gerekenleri senden üstte tutma kardeşim.
Bilgiyle kalın...