Büyükşehir Belediyesinin Ramazan etkinlikleri manevi iklime uygun bir şekilde kentte dolu dolu geçti.
ERZURUMEKSPRES - Büyükşehir Belediyesinin Ramazan etkinlikleri manevi iklime uygun bir şekilde kentte dolu dolu geçti. Yakutiye Kent Meydanında oluşturulan gönül ortamına katılanlar bu kez de Hayati İnanç, Prof. Dr. Mustafa Ağırman, Halil Dursunoğlu ve Halil Necipoğlu ile muhabbete doydu. Ramazan etkinliklerinde TV programı yapımcısı Hayati İnançın, insan ve günah sohbetini büyük bir ilgiyle dinleyen Erzurumlular, Halil Dursunoğlunun açtığı seyir defteriyle tarih yolculuğuna çıkarken, Halil Necipoğlunun seslendirdiği birbirinden güzel eserler ve Prof. Dr. Mustafa Ağırmanın muhteşem sohbetiyle mübarek ayı huşu içinde idrak ettiler. Son dört gün içerisinde gerçekleştirilen her etkinlikte birbirinden farklı konuklara yer vermek Erzurumdaki Ramazan gecelerine ayrı bir renk katarken, Yakutiye Kent Meydanını da ilgi odağı haline getirdi.
Yazar Hayati İnanç, Alvarlı Efenin; Günahkar olma; fahri alemi Zişan-ı incitme dediğini anımsatarak, Günahkar olma kısmını herkes anlar da, fahri âlemi zişanı incitme ne demektir? Yani sen günah işleyince o mu inciniyor? Evet, mesele odur işte. Evet, insan hata yapar beşer şaşar. Ama mahşer meydanında Alemlerin Rabbinin sevgilisi aleyhissalatü vesselam şöyle derse; yakıştı mı sana bu kadar günahla gelmek? Dese ne hale gelirsin? O hale düşme? Onu incitme, onu sevindir. Desinler ki ne güzel insan... Tabi ki güzel olur, çünkü o Muhammedin ümmeti desinler ifadelerini kullandı. İnsanların neyin kıymetli olduğunu gençken anlayamayacaklarını kaydeden İnanç, sohbetini ilgiyle dinleyenler için şunları söyledi: Ama neyin kıymetli olduğunu fark edenler var. Saygılı ol, akıllı ol. Akıllı ol ki akıllılar istifade eder, insan kendi aklına güvenirse ahmaktır. Aşkı merhum diyor ki, Bu dünya tehlikeden ibaret insanoğlu gençliğinde şerbetin yaşlılığında şefkatin esiri olur. Aklını başına topla, dünya nimetlerine kanma, tuzağa düşme, okuyanların çoğu erkek olacağı için kadın gibi ziynete süse düşkün olma.
Büyükşehir Belediyesinin Ramazan Etkinlikleri için gelen birbirinden özel konuklar, dinleyicilerini kimi zaman tarih yolculuğuna çıkarmayı da ihmal etmedi. Bunlardan birisi olan Halil Dursunoğlu ise, Atatürkün Erzuruma doğru geldiği zaman Ilıcada karşılaştığı bir çiftçiyle arasında geçen diyaloğu anlattı. Dursunoğlu, şunları aktardı: Atatürk bir çiftçiyle karşılaşıyor. Çoluk çocuğuyla arabanın üstündeyken amcaya Hayırdır diyor. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun? diyor. Adam da diyor ki, Çukurovadan geliyorum. Çukurova hakikaten çok güzel bir yer işimiz gücümüz de yerinde. Ama orada dediler ki, Erzurumu Ermenilere vereceklermiş. Geldim bakayım ki kimin memleketini kimler kime veriyormuş. Onun için buraya geldim deyince; Atatürk de o meşhur sözü burada söylemiştir. Bu milletle neler yapılmaz ki? İşte Erzurum; Atatürke de bu cümleyi söyleten şehirdir. Her memleketin mutlaka Türkiye Cumhuriyetine borcu vardır. Ama Erzurumun Türkiye Cumhuriyetinden alacağı vardır. O yüzden Erzurum böyle bir şehirdir. Mübarek bir şehirdir, lütfen Erzurumlu oluşumuzun gururunu sonuna kadar yaşayalım. Ama Erzuruma yakışan şeyler yapalım. Ramazanda daha tedbirli, dikkatli olalım diğer zamanlardan. Caddede sokakta gezerken çocuklarımızın ağızlarında argo sözler dolaşmasın, bir dadaşa, Müslüman bir Türk gencine argolu küfürlü ifadeler asla yakışmaz. Lütfen çoluk çocuğumuzun ifadelerine dikkat edelim.
Erzurumdaki Ramazan etkinliklerine tasavvuf müziği sanatçıları da iz bıraktı. Sanatçı Halil Necipoğlu, Büyükşehir Belediyesinin Ramazan programında seslendirdiği birbirinden güzel eserlerle kulakların da pasını sildi. Necipoğlu, Allah nasip ediyor lütfediyor. Hamdolsun dünyanın bir ucundan öteki ucuna götürüyor, getiriyor ve ben hep orada sizi anlatıyorum. Dolayısıyla bizi anlatıyorum. Bizim vakarımızı bizim birbirimize olan sevgimizi anlatıyorum. Ben sizi ne kadar seviyorsam sizin de beni sevdiğinize inanıyorum, eminim. Teşekkür ederim,
Şimdi yaklaşık 50 yıl öncesinde Lalapaşa Caminin minaresinden 9 yıl, ondan önce de İbrahim Paşa Caminin minaresinde mübarek semasının sunan ve sedalara bırakan adeta Palandöken kadar tesirleri olan, Palandöken kadar geniş yüreklilere hitaben semalara nefesini bırakan benim candan aziz bildiğim muhterem babam sizlerin arasında bir yerde otursaydı da, görseydi. Allah cümle geçmişlerimize rahmet eylesin niyazında bulundu.
İlahi dinletileriyle soluklanan Necipoğlu, Erzurum halkı için verdiği tasavvuf musikisi konserini ara ara sohbetiyle de süsledi. Necipoğlu, Burada bir konuya değinmek istiyorum. Ülkemizde üç yılı aşkın bir süredir Kuran-ı Kerimi güzel okuma yarışması var. Yarışmaya katılan yarışmacı hafızın yüzde 80 ile 85i Erzurumludur. Bizim evladımız Kuran-ı Kerimi okumada dünyada birincisi oldu. Bizim yavrumuz evladımız Ebubekir Kaçan... Ona ödülünü Cumhurbaşkanımız verdi. Bu ne devlettir, ne muazzamdır. Ben o zaman kendisine de babasına da dedim ki; bu yarışmada aldığın sonuç sana muazzam bir gelecek sunacak. Yavrum, evladım durmadan çalış. Geçtiğimiz gün Çamlıca Camiinde karşılaştık muhterem babasıyla dedi ki sözünü dinledi sonuç bu. Allah ondan razı olsun. Allah bu yavrularımızın sayısını artırsın diye konuştu.