Bu bir “Erzurum’u ciddiye almıyorum” ziyaretidir…

Erzurum’a 2011 Kış Oyunları’nın verilmesinin ardından kim Spor Bakanı olduysa Erzurum’a karşı bir “negatif” bakış açısı oluştu…

 

2011 döneminin Spor Bakanı Faruk Özak’tan sonra sırasıyla Suat Kılıç, Akif Çağatay Kılıç, Osman Aşkın Bak, Muharrem Kasapoğlu ve nihayetinde tekrar Osman Aşkın Bak bakanlık koltuğuna oturdu… 

 

Sayın Faruk Özak’ın Erzurum’a olan yakın ilgisini, desteğini her zaman yakından hissettik, gördük…

 

Özak’tan sonra bakan olan tüm isimlerin Erzurum ile garip bir çekişmesini hatta çekememezliğine şahit olduk… 

 

Örneğin Suat Kılıç bakanlığı süresince hep Erzurum ile kavga etti… 2011 döneminde kayak merkezlerindeki karların ezilmesi için alınan snowtrackları dahi Erzurum’dan alıp, başka merkezlere göndermekten bile çekinmedi… 

 

Bakanlığı döneminde spor tesislerini yanlış hatırlamıyorsan sadece 1 kez gezdi… 

 

Sonrasında Akif Çağatay Kılıç göreve geldi ama O kötü anlayışı aynen devam ettirdi… 

 

Muharrem Kasapoğlu faciasını da yaşadık… 

 

Şimdi de Osman Aşkın Bak ile aynı kaderi yaşıyoruz… 

 

Hafta sonunda Spor Bakanı Bak Erzurum’a sürpriz bir ziyaret yaptı…

 

Sürpriz diyorum, zira ne Erzurum Valiliği ne AK Parti ne de başka bir kurum bu ziyaretin duyurusunu yapmadı… 

 

Herhalde sabah erken kalkıp, “Bir Erzurum’a gidip, geleyim” diye evden çıktı… 

 

Öyle de yaptı… 

 

Sabah erkenden Erzurum’a geldi, 1-2 programa katıldı ve gitti… 

 

Sayın Bakan, “Hazır gelmişken, şu spor tesislerini bir gezeyim, eksikleri, gedikleri var mı, bir bakayım” falan demedi…

 

Geldiği gibi evine döndü…

 

Mesela, “Arkadaş, hükümetimiz 2011’de Erzurum’a Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımını yaparak tesisler yaptı. Atlama Kuleleri’ni niye kullanamıyoruz, sporcularımız niye burada atlamıyor da antrenmanları yurt dışında yapıyor” diyerek Atlama Kuleleri’ni yerinde görme ihtiyacını neden hissetmedi?

 

Acaba “Bana ne ya, gelsin Tarım Bakanı baksın” diye mi düşündü?

 

Mesela, “Konaklı Kayak Merkezi’ne o yıllarda 100 milyon Lira para harcandı, durumu ne?” diyerek, direksiyonu neden oraya kırdırmadı?

 

Ya da, “Yahu arkadaş Erzurum’da yaşayanı da dışarıda ikamet edeni de bir tutturmuş yeni stadyum türküsü. Bir gidip bakayım, hakikaten stadyum yetersiz mi? Kolonları patlamış, çatısı çöktü çökecek deniliyor, bakayım doğru mu, yoksa yeni stadyum için numara mı yapıyorlar?” sorularına cevap aramak için neden stadyumun yolunu tutmadı?

 

Tamam adım bakan ama ben niye bakayım, Çevre ve Şehircilik Bakanı baksın?” diye mi düşündü?

 

Aklından ne geçti de spor tesislerini gezmeden, Ankara’nın yolunu tuttu bilmiyorum ama benim gördüğüm bu gezinin “Erzurum’u ciddiye almıyorum!” anlamını taşıdığıdır… 

 

Bunun başka bir izahı olamaz…

 

Şimdi yarın şunu diyebilirler: 

 

Zaman dardı, programı yoğundu, bakan bey spor tesislerini görmek için sonra gelecek… 

 

Kusura bakmasınlar ama bunu ben yemem, yine de afiyet olsun…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.