Usta Gazeteci Deniz Zeyrek, adeta Pandora'nın Kutusunu açtı. Aşkale Çimento'da yaşananları bir bir kaleme alıyor. Meğer yaşananlardan Cumhurbaşkanı'nın da bilgisi varmış.
Sözcü yazarı Usta Gazeteci Deniz Zeyrek, Aşkale Çimento'yu merceği altına aldı. Yazdığı yazılarla, yenilir yutulur iddialarda bulunmayan Zeyrek, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'le görüşmesini kaleme aldı. Zeyrek, Başkan Sekmen'in yaşananları bizzat Cumhurbaşkanına ilettiğini, Cumhurbaşkanı'nın da Ticaret Bakanı'nı arayarak, bu işi çözün dediğini, ancak Bakanlıktaki bir Genel Müdürün işi engellediğini yazdı.
İşte o çok konuşulacak yazı...
Türkiye ekonomisinin sac ayaklarından biridir inşaat sektörü. Birçok alt sektörü ve istihdamı da etkilediği için ekonominin canlı kalmasına da vesile olur.
Gelin görün ki yanlış politikalar nedeniyle inşaat sektörü de tıkandı. Maliyetler arttı, rant azaldı ve konut satışları düştü.
Alarm vermeye başlayan sektörü, bugünlerde deprem konutları inşaatlarıyla kentsel dönüşüm işi ayakta tutuyor ama artan maliyetler o alanı da artık zora sokuyor.
Size günlerdir bir inşaatın en önemli maliyet kalemlerinin başında gelen çimento üretimiyle ilgili Aşkale Çimento (ERÇİMSAN A.Ş.) üzerinden dönen tuhaf hikayeleri anlatıyorum.
O hikayeler ki çimento fiyatının astronomik bir şekilde artmasına neden oluyor.
O hikayeler ki şirket ve servet transferleri yapılarak sektörü değil bazı insanları ve aileleri zenginleştiriyor.
ERÇİMSAN A.Ş.'nin neredeyse beşte bir hissesiyle en büyük ortağı olan Erzurum Büyükşehir Belediyesi adına Başkan Mehmet Sekmen'le yaptığım görüşmemim kısa bir bölümünü dünkü yazımda aktarmıştım.
Bugün de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a kadar iletilen, ancak kamu zararını ortadan kaldıracak hiçbir gelişmenin yaşanmadığı, akıllara durgunluk veren diğer detayları aktaracağım.
Ne demişti Sekmen
"Ben çok büyük mücadele verdim ama önümü kesen Ticaret Bakanlığı'nda bir genel müdür oldu. Hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ticaret Bakanı her türlü desteği verdi ama yapamadık."
Şu anda tablo ne
ERÇİMSAN'ın Vakıfbank'a milyonlarca dolar borcu var. Bu borç karşılığında 11 milyar lira değerindeki fabrikalara ipotek konulmuş. Şirket bu borçları yapılandırırken 305 milyon dolara aldığı Bilecik'teki SANÇİM fabrikasını 140 milyon dolarlık borcuna karşılık 1 liraya satmak zorunda kalmış ve Samsun'daki yaklaşık 300 milyon dolara mal olmuş fabrikayı 70-80 milyon dolara satmak zorunda kalabilir.
Ancak bu adımların hiçbirinde şirketin en büyük ortağı olan Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nin söz hakkı da bilgisi de yok.
Sekmen bu duruma tepki gösterirken adeta isyan etti:
"Yüzde 17,9 ortağız ama sözümüzü dinleyen yok. ÇİMSA'nın 210 milyon dolara almadığı, bütün çabalara rağmen satılmayan bir fabrikayı ERÇİMSAN A.Ş. yönetimi 305 milyon dolara aldı. Krediler geri ödenemeyince de aynı fabrikayı borçları karşılığında 140 milyon dolara sattılar. Biz de büyük hissedar olarak elimiz kolumuz bağlı seyirci kaldık. Yazık günahtır. Bu kaybolan kamunun ve milletin hakkıdır."
Sekmen, ayrıca yıllardır şirketin yönetimini elinde tutan Lütfü Yücelik ve ailesinin bunlarla da yetinmeyip Belediye'nin bütün hisselerini ucuza kapatmaya çalıştığını söylüyor.
Başkan Sekmen'e açık açık sordum:
"Siz AK Partilisiniz, iktidardasınız. Cumhurbaşkanı'na erişiminiz var. Bakanlara erişiminiz var. Nasıl oluyor da gücünüz yetmiyor"
Sekmen de açık açık cevap verdi:
"Cumhurbaşkanımıza durumu anlattım. 'Şirkete ortağız ama bizi elimine ediyorlar' dedim. Yan taraftan Bakan'ı aradı ve 'Sekmen'in sorununu çözün' dedi. Bakan da elinden geleni yaptı.