Ekonomik anlamda geldiğimiz noktayı iyi değerlendirmek, bu noktaya nasıl gelindiğini doğru bir biçimde analiz etmek, sebepleri bulup ortadan kaldırmak gerekiyor. DEVA Partisi’nin ehil kadroları bunu çalıştılar ve ortaya bir eylem planı koydular. Bu planı da herkese açık bir halde ifade ettiler.
Ekonomideki kötü gidişin temel nedenleri; Özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı demokrasinin ne yazık ki Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ortadan kalkmış olmasıdır. Kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı, Hukukun üstünlüğünün, Yargının tarafsızlık ve bağımsızlığının tartışılır olduğu, temel insan haklarının ve başta ifade ile basın özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlüklerin, şiddet, korku, baskı, ötekileştirme, ayrıştırma ve ayrımcılıkla yok edildiği, tarafsız, saydam, hesap verebilir, denetlenebilir, etkili ve verimli bir kamu yönetiminin olmadığı bir ülkede, ekonominin düzelmesini beklemek saflık olur.
Bizler DEVA Partisi olarak; Özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı demokrasi; Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; Hukukun üstünlüğü ve tarafsız, bağımsız yargıyı bu ülkede yeniden tesis etmek istiyoruz. Ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir bir büyüme altyapısı oluşturacağız. Bilgi ve yeniliğe dayalı, kaynak etkin, yeşil ve rekabetçi bir ekonomi inşa edeceğiz. Büyümeyi kredi pompalamasına dayalı yapıdan verimliliğe dayalı bir yapıya kavuşturacağız. Büyümenin yapısını inşaat ve imar rantlarına dayalı bir yapıdan, sanayi ve tarım başta olmak üzere yüksek katma değerli sektörlere kaydıracağız. Büyümeyi tüketim ve kamu harcamaları yerine, yatırımlara ve ihracata dayalı hale getireceğiz. Büyüme ve refahtan tüm vatandaşlarımızın adil bir biçimde pay almasını sağlayacağız.
Türkiye’yi “Orta Gelir Tuzağı”ndan kurtarıp “Yüksek Gelirli Ülkeler Grubu”na yükselteceğiz. Herkesin insan onuruna yaraşır, iş, gelir ve refah düzeyine kavuşmasını sağlayacağız. Fert başına millî geliri iktidarımızın birinci dönemi sonunda yüksek gelirli ülkeler grubu eşiğinin üzerine çıkaracağız. Türk lirasına yeniden itibar ve istikrar kazandıracağız. Enflasyonu düşük, tek haneli düzeylere indireceğiz. Türkiye’ye yeniden “Yatırım Yapılabilir Ülke” statüsü kazandıracağız. İşsizlik oranını tek haneli seviyeye düşüreceğiz. Yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek ürün ihraç eden bir ülke olacağız. Dünya pazarlarındaki piyasa payımızı artırarak ekonomimizi sürdürülebilir bir dış denge yapısına kavuşturacağız. Aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız. Ülkemizi gelir dağılımında OECD içinde en kötü sırada olmaktan kurtaracağız.
Uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurum kuracağız. Uzun vadeli strateji, planlama ve koordinasyondan sorumlu yeni bir kurumsal yapı oluşturacağız. Bu yapının politika ve strateji üretme kapasitesini güçlendirecek, yenilik ve verimlilik odaklı çalışmasını sağlayacağız.
Türkiye İstatistik Kurumu’nu tam bağımsız hale getireceğiz. Türkiye İstatistik Kurumu yasasını kuruma güçlü bir bağımsızlık kazandıracak anlayışla değiştireceğiz. TÜİK istatistiklerinin akademisyen ve uzmanlardan oluşan komisyonlar tarafından düzenli biçimde kalite ve güvenilirlik testine tabi tutulmasını zorunlu hale getireceğiz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı ayıracağız. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı ayırarak kamu gelir, harcama ve borç yönetimi fonksiyonlarını daha etkin hale getireceğiz. Düzenleyici ve Denetleyici Kurumları tam bağımsız hale getireceğiz.
Bakanlıklar ile düzenleyici ve denetleyici kurumların görev, yetki ve sorumluluklarını mükerrerliğe ve belirsizliğe yer vermeyecek şekilde net bir biçimde tanımlayacağız.
Kamuda üst düzey atamaları ehliyet ve liyakate dayalı hale getireceğiz. Merkez Bankası ve TÜİK başta olmak üzere kilit ekonomi kurumlarının üst yönetimine yapılacak atamalarda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından kamuya açık biçimde bir değerlendirme yapılmasını sağlayacağız.
Ekonomi yönetiminde koordinasyonu güçlendireceğiz. Ekonomi yönetiminde istişare ve koordinasyondan sorumlu mevcut yapıları yeniden düzenleyecek ve ihtiyaç duyulan yeni yapıları hayata geçireceğiz.
Başta TCMB ve BDDK olmak üzere finans sektöründe faaliyet gösteren kurumlar arasındaki koordinasyonu daha da güçlendirecek, para ve kredi politikalarının daha uyumlu bir biçimde yürütülmesini sağlayacak düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Merkez Bankası bağımsızlığına müdahale kapısını açan ve yetki-sorumluluk çatışmasına yol açan Fiyat İstikrarı Komitesi’ni kaldıracağız.
Türkiye Varlık Fonu’nu kapatacağız. Hazine birliğini bozan, varlık ve katma değer yaratmak yerine borçlanmayı artıran ve kendisi Hazine’ye bir yük haline gelen Türkiye Varlık Fonu’nu kapatacağız. Bu Fon bünyesinde yer alan Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve diğer kamu varlıklarının Hazine, Özelleştirme İdaresi ve benzeri yapılar altında en etkili ve değer yaratan bir biçimde yönetilmesine ilişkin gerekli adımları atacağız.
Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki politika kurullarını ve ofisleri kapatacağız. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki politika kurullarını ve ofisleri kapatarak bunların fonksiyonlarını yeniden ilgili bakanlık ve kurumlara aktaracağız.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun kurumsal ve insan kaynağı kapasitesini güçlendireceğiz. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun bünyesinde bütçe ve diğer kanunlarla ilgili kapsamlı analiz ve değerlendirme yapabilecek kurumsal yapıyı ve insan kaynağını oluşturacağız.
TBMM bünyesinde kesin hesap komisyonu kuracağız. Kesin hesapların ayrı bir alt komisyonda detaylı şekilde Sayıştay’ın denetim raporlarını da dikkate alacak şekilde görüşülmesini sağlayacağız. Sayıştay denetimini güçlendireceğiz.
Sayıştay‘ın denetim kapsamını tüm kamu kurum ve kuruluşlarını içerecek şekilde genişletecek, performans denetimini etkili kılacağız.
Kamu Özel İşbirliği projelerindeki usulsüzlük ve yolsuzlukların takipçisi olacağız. Bu projelerin tümünü teknik, idari, hukuki ve yasama denetimine tabi tutacağız. Bu projelerin fizibilite, ihale, ihale sonrası değişiklikler, uygulama, raporlama ve denetim aşamalarının tümünde yapılmış olan hata, usulsüzlük ve yolsuzlukların sonuna kadar takipçisi olacağız.
İç kontrol ve denetimi güçlendireceğiz. Tüm kamu sektörünün Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun mali saydamlık, hesap verebilirlik, iç kontrol ve denetim gibi alanlarına ilişkin hükümlerine tabi olmasını sağlayacak düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Ücretler üzerindeki vergi yükünü azaltacağız. Gelir vergisi tarifesini (vergi oranı ve vergi dilimlerini) aile ve çocuk sayısını dikkate alarak yeniden düzenleyerek düşük ücret geliri elde edenlerin eline geçen ücret tutarını artıracağız. Ücretlilerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinde yer alan indirim unsurlarını matrahlarından indirebilmelerine imkân sağlayacağız.
İşyeri kira ödemelerinde stopaj oranını ve KDV oranını düşüreceğiz. Küçük işyerleri başta olmak üzere işletmelerin iş yapma maliyetlerini düşüreceğiz. 90 ve 360 Günlük Eylem Planı İlk kez konut alımında tapu harcı almayacağız. İlk kez konut sahibi olacak vatandaşlarımızın 150 m2’ye kadar olan konut alışlarında ödeyecekleri tapu harcını kaldıracağız.
Temel ihtiyaçlar üzerindeki KDV ve ÖTV’yi düşüreceğiz/kaldıracağız. Ücretli olarak eğitim verilen, Okul Öncesi, İlköğretim, Ortaöğretim, Yükseköğretim ve Özel Eğitim Okullarında her türlü eğitim ve öğretim hizmetinden alınan KDV’yi indireceğiz. Zorunluluk arz eden ve lüks tüketim özelliği taşımayan ev aletleri üzerindeki ÖTV oranlarını azaltarak vatandaşımızın üzerindeki vergi yükünü azaltacağız.
Bu sıraladığım ekonomik politikaları ilk etapta yapılacak düzenlemelerdir. Mesleki eğitim politikaları, İş gücü Politikaları, İhracat ve yatırım politikaları, finans ve maliye politikaları gibi eylem planımızın içerisinde bir çok başlık detaylı bir biçimde ele alındı, sorunlar ve çözüm önerileri tespit edildi.
Vatandaşlarımızdan umutsuzluğu düşmemelerini, yeise kapılmamalarını istiyorum. Çözüm Ali Babacan liderliğindeki DEVA Partisi’dir.” dedi.