Konuşmaya Hz. Ademin ilk günahından başlayan Prof. Dr. Ahmet Sarı konuşmasının devamında Suçun kökenine ineceksek ilk günahın kökenine inmemiz gereklidir dedi.
İradesi olanların suç işleyebildiği, iradesi olmayanların suç işleme kapasitelerinin olmadığını dillendiren Sarı, suçun ve günahın canlılara iradenin teslim edilmesiyle sıkı bağının olduğunu da sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Ahmet Sarı, insanların zamanla çoğalmasıyla suçun da perçinlendiğini, insanlardaki hırsın, şehvetin, açgözlülüğün, ekonomik, politik, sosyolojik şartların da suça etken olduğunu kaydetti.
Bugün artık modern ya da postmodern insanın suçsuz yaşayamayacağını, bunun için de kapatma aygıtlarının olduğunu sözlerine ekleyen Sarı, edebiyatta suçu örnek alan dört romandan hareketle bu suçların nasıl göründüğünü anlattı.
Kabilin Habili öldürmesi ve kanının toprağa bulaşması ile başlayan suçun bütün bir uygarlık tarihi boyunca; çıkar kavgaları, kin, nefret, ötekini aşağılamak, etnik öfkeler, aşağılamalar ve sair sebeplerle insanlar, insanlara düşman olmaya ve toprağı kanla sulamaya inatla devam ettiklerini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Sarı, edebiyatın da bu duruma kayıtsız kalmadığını cinayet, katil, mağdur, suç, suçlu, vicdan ve ceza mekanizması, yargı sisteminin işleyişi ve hükmü, adalet gibi temel insanlık sorunlarının ve temlerinin, bütün büyük sanatçıların ilgisini çektiğini söyledi.
Edebiyat ve Suç kitabında dünya edebiyatının dört büyük eserinin unutulmaz kahramanları üzerinden heyecan verici bir arayışa çıkan Sarı, Mrquezin Kırmızı Pazartesi romanındaki Santiago Nasarı; Albert Camusnün Yabancı adlı romanındaki Meursaultsu; Franz Kafkanın Değişim romanındaki Gregor Samsası; Dostoyevskinin Suç ve Cezasındaki Raskolnikovu; yani felaketin kapısını dört defa çalanları sorguladığını belirtti.
Konferansın ardından Güneş Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Ceylan ve Doç.Dr. Kamil Civelek Prof. Dr. Ahmet Sarıya teşekkürlerini ileterek katılım belgesini takdim etti.
27.04.2019 12:06:00