ERZURUMEKSPRES - Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum milletvekili Prof.Dr. Kamil Aydın Erk Medyayı ziyaret etti. Burada gazeteci Sinan Özçaylak, Orkun Çizmeli ve Levent Akpınarın sorularını yanıtlayan Aydın önemli mesajlar verdi.
BU İTTİFAKI MİLLET KURDU
Sahada millet ittifakının ciddi bir karşılığı olduğunu belirten milletvekili Prof.Dr. Kamil Aydın,
Biz bu ittifakı tanımlarken bir slogan geliştirdik Cumhur İttifakı Millet Aklı yani bu ittifakın ilk sinyalini millet verdi bize. 15 Temmuz sonrası vatandaş bunu çok net ifade etti ve ortaya koydu. Tamamen ülkenin birliği ve bekası için çıktılar. O gün bunun ilk mesajları ve sinyalleri verildi. Daha sonra bu 7 Ağustosta ki Yenikapı Mitinginde iyice somutlaştı. Milyonlarca insanın huzurunda iki lider gerçekten görkemli bir şekilde kabul gördü alkışlandı. Orada biraz daha netleşti. Daha sonra artık bundan dönüş olmaz denilerek milletin bu talebi daha sonra ikili heyet görüşmelerinde mecliste çok net bir şekilde ilkesel seviyeye çekildi ve imza altına alındı.
Ben özellikle Erzurum seçmeni için konuşuyorum bu ittifak çok kabul görüyor. Bizleri görünce Allah sizden razı olsun. İyi ki bir araya geldiniz. Bu ittifakı gerçekleştirdiniz. Elimiz bir yerde, gönlümüz bir yerde kalıyordu. Biz bunu çok istiyorduk diyorlar. Bunu çok duyuyoruz. Çünkü Erzurumun seçmen profili belli. Biz Milliyetçi mütedeyyin muhafazakar bir toplumuz.
Biz net ve açığız. Cumhurbaşkanı adayımız belli. Diğerleri; Milletin tanımını yapamayanlar, millet kavramından uzak duranların millet kelimesini kullanmaları çok da inandırıcı değil. Onun için genel başkanımız bunlara Zillet İttifakı diyor. Bakın bunlar çok net değiller. Ama biz çok netiz. Saadet Partisinin İYİ Partinin hatta İncenin ve Demirtaşın Cumhurbaşkanı olma olasılığı kadar Sayın Bahçelinin yok muydu? Ama biz ülkenin biran önce derlenip toparlanması gerektiğini biliyorduk. Çünkü ülkemiz üzerinde hesapları olanlar defterlerini daha kapatmadılar.
Karşımızda yüzde 52 almış bir cumhurbaşkanı var. Gerçeğe bakacaksın. Yüzde 52 ile kazanmış bir Cumhurbaşkanının karşısında sen Kasım seçimini baz alırsak yüzde 11.5 bununla ne kadar inandırıcı olup da onun karşısında rol alacaksın. Bu o dört benzemezin bir araya gelmesi ve HDPnin de dışarıdan desteklemesiyle böl, parçala yut mantığına gider. Biz bunu gördük. Bu tuzağa düşmedik. Burada genel başkanımız nefsi davranmadı. Hatırlayın bu tuzak bize 7 Haziranda da kuruldu. 7 Haziran seçimleri sonrası bir ahlaksız siyasi teklif yapıldı bize. Başbakan olun diye. CHPnin 132 milletvekili var. Bizim 80 bize Başbakanlık teklif ediyor. HDPde dışarıdan destekleyeceğim diye söz veriyor. Bu çözüm sürecinin geldiği son noktada son darbeyi vurma noktasıydı. Allah korusun kantonların oluşturulması ve yavaş yavaş bölgesel özerkliklerin ilanı olacaktı. Burada ki direnç noktası ülkücü hareket ve Milletçi Hareket Partisi olacaktı. O da zaten Başbakan olarak hükümetin içinde sesini de çıkaramayacaktı anahtar teslim bir şey. Burada zokayı yutmadık. Bizde dedik ki Türkiyenin gerçeği ortada. Yüzde 52 oy almış, 16 yıldır ülkeyi yöneten bir siyasi iradenin başı. Eğri oturup doğru konuşacağız. Düşünün yeni bir sistemle yola çıkıyoruz. Çok tecrübeli bir şoför mü kullanırsınız yoksa ehliyetini yeni almış hevesli birisine mi verirsiniz. Bunlar riskli şeyler.
MHP GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE MECLİSE GİRECEK
AK Parti ile olan ittifakla ilgili muhalefetin yaptığı eleştirilere de cevap veren MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın, MHPde bir eksen kayması söz konusu değildir dedi. Biz dün hangi noktadaysak bu günde aynı yerdeyiz diyen aydın sözlerini şöyle sürdürdü; Eksen de kaymadı, kimse kimsenin dümen suyuna da girmedi. Ama burada bu iki partinin de tabanının ortak bir kaygısı vardı. Geçişkenlik bu iki parti arasında çok fazla. Erzurum özelinde düşünün bunu. Bizim ülkücülüğümüzü az bulan, Milliyetçilik konusunda zayıf olduğumuzu düşünenler bugün bir parti kurmuşlar. Bizden ayrılış nedenleri milliyetçiliğimizi az buldukları gerekçesiydi. Ama şimdi bunu inkar ederek biz Türkiye partisiyiz diyorlar. Niye koymadılar tüzüklerine milliyetçilikle ilgili bir cümle? Niye terörle mücadele ile ilgili bir cümle koymadılar? E şimdi bakıyorsunuz bu dört benzemezin ortaya koyduğu maddelere, OHAL niye kalksın? Demirtaşa hangi gerekçeyle nasıl özgürlük istersiniz? 10 yıldır MHP Kürt sorunu yoktur demiyor muydu? Akşenerle birlikte çalışırkende demiyormuyduk? Geçen gün cumhurbaşkanı açıkça Diyarbakırda Kürt sorunu yoktur demedi mi? Allah aşkına MHP Afrin dedi, Elbab dedi, Kandile bayrak dedi. Son terörist yok edilinceye kadar terörle mücadele dedi. Kürt sorunu yoktur dedi. FETÖ ile mücadele dedi. Bunlardan uzak durun dedi. Bugün bunlardan hangisini tekzip etti?15 Temmuzda sayın cumhurbaşkanı eyvah dedi ben de gidiyorum, ülkem de gidiyor. Bu ülke yoksa ben kimin Cumhurbaşkanı olacağım? Allah korusun bu bölgede çok ciddi bir proje vardı son durak Türkiyeydi. Ama rabbime şükür milletin direnci ve feraseti bunu kesti.
Döndük dedik ki evet sonuna kadar mücadele. Bizi de birleştiren bu tavır oldu. Bizde söz verdik. Siz terörle mücadele edin arkanızdayız. Siz dış güçlerle mücadele edin arkanızdayız. Bizim bir talebimiz yok. Desteğimiz ülke ve millet için. Biz bunun devam etmesini istiyoruz. Yeni bir sistemle yapacağız. Çünkü 15 Temmuzda eski sistemin aksaklıklarını gördük. Parlamenter sistem Türkiyede artık miadını doldurdu. Güneş Motel olayıyla başlamıştı bu kokuşma hatırlayın. 15 gün önce de bir ıslık çalındı. Bir uç partiden diğer uç partiye 15 kişi rap raprap gitti. Tekrar ıslık çalındı 15 gün sonra tekrar bu tarafa gittiler. Yarın parlamenter sistemde bunlara o ıslığı çaldıran zihniyet bunu 100 kişiye yaparsa ne olacak?
FETÖ ile mücadele önemli. Bunların gözü dönmüştü, bakın Yunan ordusu bile Polatlıya geldiğinde meclisi bombalamadı. FETÖ ile mücadelede Ana besleyici damar siyaset. O sekiz kolu sayıyoruz. Bu sekiz kola imkan veren siyaset. Siyasete müdahale etmediğimiz sürece bu yarı canlı kalır. Yarı canlı daha tehlikelidir. Onun için cumhur ittifakıyla güçlü bir parlamento olmalı. AK parti kadar MHPde güçlü bir şekilde meclise girerse Cumhurbaşkanının eli rahatlar ve bu neşteri daha rahat bir şekilde vurur.
Ülkücü olmak bir davaya inanmaktır. Bizim ideoloji ayaklarımız çok güçlü. MHPnin 50 yıllık bir geçmişi var. Üzerinde çok oyunlar oynandı. Hatırlayın 2011de kaset olayıyla CHPye bir müdahale yapıldı CHP teslim oldu. O operasyondan sonra CHP Cumhuriyet değerlerinden Atatürk ilkelerinden yani milli dayanaklarından uzaklaştı. Şu anda Kemal Kılıçdaroğlu kontrolünde gayri milli bir yapıda. Tamamen HDPnin bir türevi gibi hareket ediyor. Aynı operasyon MHPye yapılıp başarılı olunsaydı 15 Temmuz yaşanmayacaktı. Silahlara gerek kalmadan siyasi operasyonu yapıp anahtarı teslim edeceklerdi.
PİŞMAN OLANLARLA KUCAKLAŞIYORUZ
MHPden ayrılarak İYİ partiyi kuranların, tabanda bazı ülkücüleri etkilediğini belirten Aydın, arkadaşlarımızın bir çoğu yanlış yaptıklarının farkında. Bize gelen pişman olmuş arkadaşlarımızla yeniden kucaklaşıyoruz dedi. Aydın, FETÖ eliyle yürütülen bu süreçte neredeyse kardeş kardeşe düşman oldu. Bu bir nifak tohumuydu. Meral Akşenerle çok kısa bir süre beraber çalıştım. Genel başkanı öyle iltifatlarda bulunurdu ki bu kadar da olmaz derdim yani. Birden ne oluyor da bir dönem dinlensin diyerek MHPnin başına talip oluyorsunuz? MHP böyle bir hamleyi kaldırmaz. Çünkü sen tabandan beslenerek büyüyerek gelen birisi değilsin. Bir Muhsin Yazıcıoğlu, bir Koray Aydın bir Tuğrul Türkeş değildi. Bu kimdi? Beş partiden sonra siyasetini MHPde sonlandırmaya çalışan bir siyasi figürdü.
Öyle bir konsantre oldular ki FETÖcü savcılar bu olağanüstü kongre kararlarınıaldı. Daha sonra karar alan o iki savcı da biri sınırdan kaçarken bir diğeri de köyde saklanırken yakalandı. Ama taban bu operasyonu kabullendi ve benimsedi. Sanki MHPnin başı değişince önü açılıp, iktidar olacakmış gibi bir hava estirdiler. Ama öyle değildi. Aynı CHPde ki gibi olacaktı. Herşeyin başını yok ederseniz gövdeyi kontrol edemezsiniz. Baş olmayınca gövde dağılır. Bu ülkeler içinde böyledir. MHPnin içinde bizim saf, temiz ülküdaşlarımız var. Heyecanlandılar. 1 Kasımın ezikliğini, yenikliğini hazmedemediler. Onlara genel başkanda bir şey demedi. Ama tarla tapan dolaşıp, her türlü MHP aleyhine olan faaliyetlerde bulunup, bunu sosyal medya üzerinden paylaşmaları bizi derinden rencide etti. Bu yardımlar nereden geliyor Burada FETÖ kokusu var diyen bir adam aynı partiden gidip genel başkan yardımcısı oluyor. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil.
Şimdi bu gün biz hata yaptık, yanlış okuduk, Türkiyeyi böyle göremedik diyenler var. Gelip Genel başkanımıza da bize de bunu söylüyorlar. Öyle isimler var ki, söylesem hayret edersiniz. Temmuzda Başbakan olacağım diyen bir zatın niye Temmuz dediğini anlayamadık, 25 bin ülkücüyü saraya yürütürüm diyerek ne söylemek istediğini anlayamadık. Biz bunu 15 Temmuzdan sonra anladık deyip özeleştirisini, pişmanlığını dile getirenler var. Bunlarla bizim sıkıntımız yok. Kucaklaşıyoruz. Onların samimiyetine güveniyoruz. Ama bir siyasi faaliyet içerisinde olup Selahattin Demirtaş kazansın, bunlar kazanmasın diyen bir adamın o kelimeyi ağzına alması 5 bin şehit ülkücüye ihanettir. Ülkücüyüm, eski ülkü ocakları başkanıyım, eski MHPliyim demesinler. Reddi miras içerisindeler artık kendilerini yeni tanımlamalara tabi tutsunlar. Ayıptır dedi.
YENİ SİSTEM DEMOKRATİKLEŞME YOLUNDA ÖNEMLİ BİR ADIM
Gazetecilere yeni sistemle ilgili bilgiler de veren Aydın, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiyenin önünü açacağının altını çizerek şunları söyledi; 15 Temmuz sonrası artık ülkenin eski sistemle yürütülemeyeceğini gördük. Yeni bir sistem arayıyışına girildi. Üzerinde çok çalışıldı ve halkın onayı alındı. Yeni sistemle Cumhurbaşkanına öyle yetkiler veriyoruz ki, Cumhurbaşkanı Meclisi Mecliste Cumhurbaşkanını frenliyor. Koalisyon ve pazarlık olmasın diye. Meclis salt çoğunlukla yürüsün. Bu sistem budur.
Türkiye riskli bir dönemden geçiyor. İktidar olacak, yönetim erkini elinde bulunduracak kişi yüzde 51i bulsun en az. Yüzde 51 demek kimseye muhtaç olmamak demek. Bunu aldı ama bu yetmez. Yani bunu alan Ali kıran baş kesen olmasın. Bunu alanın kanun hükmünde kararname ile idare etme yetkisi olmasın fazla. Kanunla idare etsin. Bizde denge kontrol mekanizması güçlü bir yapıya gidiyoruz. Cumhurbaşkanı bunu yürütebilmesi için kanun koyucu yasama arkasında olması lazım. Dengeli ve kontrollü bir yürütme olsun. Burada da 300+1lik bir iradeyi ortaya koyması lazım ki, koordineli çalışsınlar. 300+1 arkasında olsa dahi tüm yetkiler cumhurbaşkanında olmuyor. Meclisle uyumlu çalışması lazım. O zaman bir uzlaşma zemini oluşur. Cumhurbaşkanı uyumlu çalışamazsa kendisine güveniyorsa yeniden seçime gider ve 5 yıllık dönemini erkenden bitirerek yapar bunu. Mecliste aynısını yapabilir. Cumhurbaşkanı ben istediğimi yaparım diyemeyecek. Meclis desteği arkasında olması lazım. Bu da kutuplaşmayı engelleyecek.
En ideal sistem bile eksik sistemdir. Mutlaka iyinin iyisi vardır. Bunlar zamanla düzelir. Bu siyasi pazarlıklar son bulmalı. Bakın bir beka sorunu yaşadık. Sistemi uyguladıkça eksik olan yerleri tamamlarız. Ama öbür türlü risk çok fazla. Ama beka sorunu yaşamamalıyız. Bundan önemli bir şey yok. Beka olmazsa bunları konuşmanın hiçbir anlamı yok. Suriyeli çocuklar burada dileniyor bizim çocuklarımızın dilenecek yeri bile olmaz.
ERZURUMLU FERASETİNİ GÖSTERECEK
Erzurumlu seçmene de mesajlar veren Aydın, Erzurum her türlü fitne ve fesatlığa rağmen feraset gösterecektir. Ben inanıyorum ki, bu birlik ve beraberliği bozmayacak. Erzurumun ittifakımıza büyük destek vereceğini görüyorum dedi.
22.06.2018 15:13:00