Bireylerin toplumda etkin rol alması, toplumla uyum içinde yaşayabilmesi, haklarını bilmesi ve kullanabilmesi ile yakından ilişkilidir. Bu haklardan biri olan eğitim, diğer hakların bilinmesi ve kullanılması açısından son derece önemlidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin giderilmesi ve bütünüyle sona erdirilmesi bakımından stratejik bir öneme sahip olan eğitim hakkını toplumun diğer üyeleriyle eşit ve etkili kullanan birey, toplumun gelişiminde de önemli rol oynar.
Eğitim alma hakkı her şeyden önce en temel insanî haklardan biridir. Ancak birçok kadın geleneksel yapı, coğrafi şartlar, ekonomik fırsat yetersizlikleri…. gibi sebeplerden dolayı bu hakkını kullanamamaktadır.
Gelişmiş ülkelerin birçoğunda bile kadının eğitim hakkını elde edebilmesi maalesef uzun bir zaman almıştır. Eğitimde fırsat eşitliği, ülkemizde başta Anayasamızda olmak üzere Millî Eğitim Temel Kanunu’nda vurgulanmaktadır. Ayrıca Devletimizin de yüksek dikkatlerinin dâimî gündemindedir.
Her türlü yeniliğe imkân tanıyan, bunun için çağdaş ve alternatif modellerin uygulanabilirliğine her zaman öncülük eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kendisine fahri doktora unvanı veren Japonya’ daki ‘Mukogawa Kadın Üniversitesi'ni bu konuda örnek göstererek Türkiye için bu modelin uygulanabilirliği ile ilgili düşüncelerini ifade etmiştir.
Kültürel dokusu, eski ve köklü eğitim kurumları ile Erzurum’un ve ‘üniversite kuran üniversite’ unvanlıyla gurur duyan Atatürk Üniversitesi’nin; donanımlı akademik kadrosu, sahip olduğu fizikî ve sosyal imkânlar, imzasını taşıyan sayısız ilmî çalışma ile çeşitli imkânsızlıkların yanında bünyesinde barındırdığı zenginliklerle günden güne gelişimini sürdürmekte olan Bölgemiz/ Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir Kadın Üniversitesi’nin kuruluşu yolunda her türlü desteği vermeye muktedir ve hazır olduğunu belirtmek isterim.
Üniversiteye gitme imkânı bulamayan kadınlarımızın yüksek tahsil yapma fırsatına sahip olmaları, hem kendi gelişimleri üzerinde hem de ülkemizin çağdaş eğitim ve kalkınma seviyesinin üstüne çıkmasında önemli rol oynayacaktır.
Verdiği yüksek kalitedeki eğitim, yetiştirdiği ve ülkemizin her alanında önemli katkılar yapan beşerî sermaye ile 64 yılı geride bırakan Atatürk Üniversitesi, yenilikçi, öncü vizyonu ile Kadın Üniversitelerinin kuruluşu sürecinde “kurucu üniversite” olmaya taliptir."