ERZURUMEKSPRES - Ekonomik, toplumsal ve siyasal konulara değinen Kırkpınar yaptığı açıklamada, “Ramazan Ay'ı huzur ve bereket ayıdır. Yardımlaşma ve dayanışmanın en üst seviyede yaşandığı bu kutsal ibadet günlerinde, insanlarımız paylaşmanın verdiği mukaddesat hissini layıkıyla ifa etmektedir. Gerek sağlık, gerek ibadet ve gerekse empati anlamında bir çok kazanıma vesile olan Ramazan Ay'ında Müslüman vatandaşlarımız, Yüce Allah’ın rızasını kazanmak için dini vecibelerini yerine getirmektedir. Barış, kardeşlik ve hoşgörünün sembolü olan dinimizin, bayramla müjdelediği bu mübarek günlerde bir kez daha şahit olduk ki kadim milletimiz elindeki kıt imkânlara rağmen, 'Komşusu açken, tok yatmıyor.' dedi."
Fakirlik ve Yoksulluk Kaderimiz değil!
Açıklamasının devamında, ülkenin ekonomik gidişatının iyi olmadığına ve her gün daha kötüye gittiğine değinen Kırkpınar, “Berbat ötesi ekonomi, alım gücünün düşmesine ve büyük bir yoksulluğa neden olmuştur. Altını çizerek söylüyorum, yaşanılanlar 'Fakirlik değil Yoksulluktur' ve tarihimizde görülmediği kadar hızla ve çoğul olarak artmıştır. İnsanlarımız yardım kolisi değil, kendi emeği ve alın teriyle evine götüreceği lokmanın derdinde. İstihdam bitmiş, sayıları on milyonları bulan işsizlerle birlikte işsizlik Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine çıkmıştır. Tarım, hayvancılık ve ticaret artık düşebileceği en dibi görmüştür. Yoksullaştırılan yurttaşa, kısa vadede tokluk yaşatacak göstermelik erzak dağıtan iktidar, bu yoksulluğu meydana getiren sebepleri çözüp ortadan kaldırmak yerine, yoksulluklara yardım ettiğini söyleyip övünecek kadar akıl tutulması yaşadıkları bir duruma gelmiştir. Sofralarda kuru ekmek bile bulmaya zorlanan vatandaş, bu durumun verdiği tedirginlik ile yarına umudunu yitirmiştir. Bu ortamda bile popülist ve günü kurtaran söylemlerden imtina etmeyen yöneticiler, insanımıza fakirliğin ve yoksulluğun kader olduğunu ima eder duruma gelmiştir. Bereketli toprakları ve her mevsimin yaşandığı iklimiyle cennet olan ülkemizde yaşayan aziz vatandaşlarımızın kaderi bu değil, olamazda."
Yandaşı değil, Yurttaşı düşünüyoruz.
Erzurum’un, her anlamda hak ettiği değeri görmediğini dile getiren Kırkpınar, "İktidar partisi il başkanı bile kadim şehrimizin aynı bölgede ki bazı illere göre ne denli geri kaldığını dile getirmiş ve öz eleştiri niteliği taşıyan bir açıklama yapmıştı. Evet, kendisine hak veriyor ve bu konuda bizim söylemlerimizi onayladığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Kendileri de gelinen bu noktadan muzdaripken, bu şartlar altında yaşayan vatandaşın mutlu olmasını ve şükür etmelerini istemeleri akıl alır gibi değildir. Ak parti öncesi hayvancılığın ve hayvansal gıda üretiminin başkenti olan şehrimizde, insanlar artık sofralarında et göremiyor. Her anlamda olduğu gibi, tarım ve hayvancılıkta da başarısız olan hükümet, şehrimizin en büyük geçim kaynaklarının tükenmesine sebep olmuştur. Bugün; tüketimi dışa bağımlı, yükselen maliyetlerle üretim kalemleri düşmüş ve hatta bitme noktasına gelmiş bir ülkeysek, bunun suçlusu ülkeyi 20 yıldır yanlış politikalarla yöneten Ak Parti iktidarıdır. Şehrimiz geri kalmış ve başka şehirlerle kıyaslanamayacak haldeyse bunun suçlusu da Ak Parti iktidarıdır. İçinden çıkılamayacak bir durumda olduğumuzu bildikleri için, itiraf niteliğinde ki sözlerini, ‘Biz batırdık ama yine biz düzeltiriz.’ diyerek maskelemeye çalışmaktadırlar. Güttükleri bu politika, tamamen çıkmazda olan vatandaşa kendilerini tek kurtarıcı olarak dikta ederek itaat etmeye çalıştırmaktır. Hayır, bu ülkeyi siz batırdınız ve 20 yıl daha olsa yine batıracaksınız. Ehliyet ve liyakatten uzak kadrolarla, yurttaşı değil yandaşı abad ediyorsunuz. İYİ Parti iktidarı bu kötü gidişata ‘Dur!.’ diyecek ve müreffeh toplumun inşası için gece gündüz demeden çalışacaktır. Çünkü biz yandaşı değil, yurttaşı düşünüyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.
12.04.2022 21:30:56