İL BAŞKANLARINDAN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, siyasi parti il başkanları birer mesaj yayınladı...

Mehmet Emin Öz: “Kadının ağladığı toplumda huzur olmaz”
8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımlayan AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, "Kadınların ağladığı bir dünyada mutluluk olmaz" dedi.

 

 

 


Kadın sorunlarının gündeme getirilmesi ve bu konuda bir farkındalık oluşturması bakımından önemli olan 8 Mart tarihinin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 1977 yılında alınan bir kararla “Dünya Kadınlar Günü” olarak belirlendiğini hatırlatan Başkan Öz, "Bu tarih şüphesiz, kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, bu konuda bir farkındalık oluşturulması ve çözümler bulunması yolunda önemli bir gündür" dedi.
Türk kadınının milli mücadelenin görünmeyen kahramanı olduğunu belirten Başkan Öz, "Savaş yıllarında cepheye mermi taşıyarak, barış yıllarında ise sosyal ve ekonomik faaliyetleriyle devletimize güç katan kadınlarımıza yönelik her türlü ayrımcılığa ve şiddete karşı tüm gücümüzle savaşa devam edeceğiz. Devlet, kadınlara karşı yapılan ayrımcılık ve şiddet gibi hak ihlallerinde bütün imkan ve kurumlarını seferber etmektedir. Özellikle AK Parti iktidarında bu konu daha çok önemsenmekte ve kadının hayata daha aktif katılması teşvik edilmektedir. Çünkü kadınların ağladığı bir toplumda huzurdan söz etmek mümkün değildir. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, daha güzel bir gelecek ve daha güçlü bir Türkiye temenni ediyorum" dedi.

 

 

 

 

 

Naim Karataş’tan 8 Mart mesajı

Kadına ve kadın haklarına verilen değerin her geçen gün daha da önemli hale geldiğinin altını çizen MHP Erzurum İl Başkanı Naim Karataş 8 Mart dünya kadınlar günü vesilesiyle mesaj yayınladı.

 

 

 

Yayınladı mesajında kadının toplumun temel direği olduğuna ve kadına Hz. Muhammed (s.a.v.) ahlakıyla yaklaşılması gerektiğine vurgu yapan Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Naim Karataş, “Toplum yapımızın temel direği kadındır. Kadın demek hayat demektir, ilerlemek üretmek ve başarmak demektir. Kadının el üstünde tutulduğu ve haklarının hakkıyla gözetildiği ülkelerin muasır medeniyetler seviyesine ulaştığını da belirtmek gerekiyor. Bu anlamda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadına gösterdiği hassasiyeti bizlerinde devam ettirmesi, geleceğimiz için büyük anlam ifade etmektedir.

 

 

 

Gerek aile gerek toplum yapımızın temel direği kadınlarımızın, toplumsal hayatın her alanında etkinlik alanlarını artırması, ülkemizin aydınlık yarınlara yürüyüşünde büyük önem taşımaktadır. Kadın annedir, kadın vatandır, kadın ülkedir, kadın gelecektir, kadın gelecek nesillerin teminatıdır. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum” dedi.

 

 

Melih Kırkpınar’ın mesajı

İYİ PaRTİ Erzurum İl Başkanı Melih Kırkpınar mesajında, “ Kadın anne, kadın evlat, kadın kardeş, bu bilinçle hareket ederek, kadınlarımızın sosyal yaşamda, eşit şartlarda var olmaları için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz” dedi...

 

 

 

Kırkpınar mesajında şunları söyledi; Bugün, 8 Mart 1857’de New York'ta çoğunluğu kadın olan işçilerin eşit işe eşit ücret talebiyle ve insancıl koşullarda çalışma isteğiyle grev yaparken fabrikada kilitlenmeleri sonucunda yanarak hayatlarını kaybettikleri gündür. Bugün, kadınların haklı mücadelesinde nasıl engellendiklerinin apaçık gözler önüne serildiği gündür.

 

 

 

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, "Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur." sözünü yapmış olduğu çalışmalara temel almış, kadın-erkek eşitliğini sağlamak için birçok ülkeden daha önce kadınların haklarını kazanmaları için yasa düzenlemeleri yapmıştır. Ancak günümüze geldiğimizde, yürütülen yanlış politikalar sonucu ülkemizde kadınların statüsü medeniyet seviyesine ulaşacağı yerde maalesef geriye gitmiştir. Kadını yok sayan, aşağılayan, kadın yoksulluğunun artmasına sebep olan anlayış iktidarca desteklenmekte; kadınların hür ve erkekler ile eşit bireyler olduğu göz ardı edilmektedir. Ekonomik sistemin ürettiği sömürü en çok kadınları etkilemekte, iş dünyasında da kadınlar hayatta kalmak için var gücüyle çabalamak zorunda bırakılmaktadır.

 

 

 

Ülkemizde kadına yönelik şiddet vakaları gün geçtikçe artmakta, neredeyse her gün bir  şüpheli kadın ölümü gerçekleşmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşmekte, pandemiyle birlikte kadınların ev içi yükü daha da artmakta ve kadın istihdam oranları düşmektedir. Siyasette, medyada ve toplumsal yaşamda eril dil yaygınlaşmakta, bunun sonucu olarak eril anlayış adalet sistemine de sıçramaktadır. Eril adalet anlayışı ise savunmalarda mağdur kadının onurunu zedeleyecek ifadeler kullanılmasına ve verilecek cezalarda indirime gidilmesine yol açmaktadır.

 

 

 

Biz İYİ Parti olarak kadınların toplumda birey olarak var olduğu, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, kadınlara yönelik her türlü şiddetin ve ayrımcılığın önlendiği Türkiye hayalimiz gerçekleşene dek mücadelemize devam edeceğiz.

 

 

 

Vahit Bingöl'ün mesajı

"Savaşın da şiddetin de siyasetin de mağduru kadınlar" diyen Deva Partisi Erzurum İl Başkanı Vahit Bingöl 8 mart dünya kadınlar günü mesajınca şunları söyledi;  8 Mart Dünya Kadınlar Gününü, maalesef yine şiddetin gölgesinde kutluyoruz. Samsun'un Canik ilçesinde İbrahim Zarap adlı zanlı, eski eşini 5 yaşındaki çocuğunun önünde darp etti.

 

 

 

Oysa 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına kabul edilmişti. O tarihten bugüne dünyanın dört bir yanında kadınlar şiddete maruz kalıyor, can veriyor. Savaşın da siyasetin de şiddetin de mağduru her zaman kadınlar oldu. Kadınlarla birlikte çocukları da şiddet mağduru.

 

 

 

Türkiye'de kadına şiddetin önüne bir türlü geçilemiyor. 2008-2019 yılları arasında toplam 3 bin 185 kadın öldürüldü. 2020 yılında ise erkekler tarafından 300 kadın öldürüldü, 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Kadınların çoğu evinde ateşli silahla öldürülüyor.

 

 

 

Kadına şiddetin en yoğun olduğu ülkelerden birisi olan Türkiye’de, İstanbul Sözleşmesi’nin devletin en tepesinde tartışma konusu haline getirilmesi kabul edilemez. Kadınları koruma adına yaptırımları daha da artırmak gerekirken aksi girişimler cinayetlerin önünü açıyor. 

 

 

 

TÜİK verilerine göre 2020 yılında yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı toplamda yüzde 19,1 iken bu oran kadınlarda yüzde 27,3, erkeklerde yüzde 10,7 oldu. Evde yalnız otururken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı 2020 yılında toplamda yüzde 4,8, kadınlarda yüzde 6,2, erkeklerde yüzde 3,4 oldu.

 

 

 

Kadınların sosyal ve ekonomik konumlarını iyileştirmek için sorumluluğu bulunan tüm taraflarca çalışmalar yapılması ve olumsuz göstergelerin işaret ettiği alanlarda iyileştirilmelerin yapılması gerekiyor.

 

 

 

Doğumdan ölüme kadar varlıklarını hissettiğimiz, bizi biz yapan kadınlarımız. Kadın; kız çocuk, kız kardeş, eş, anne; hayatın her anında olmazsa olmazımız. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramanlarımız. Acıyla yoğrulan, sabırla bilenen kadınlarımız. Savaşlarda, ekonomik krizlerde toplumun yükünü çeken yine kadınlarımız.

 

 

 

Osmanlı-Rus savaşında "Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar." diyerek bebeğini beşikte bırakıp cepheye koşan Nene Hatun'un bu cesareti ve fedakarlığı, Türk kadınının kahramanlığını gözler önüne seriyor. Onların haklarını hiçbir zaman ödeyemeyiz. Gerek sosyal gerek siyasal hayatta gerek aile yaşamında kadınlara hak ettikleri değeri verdiğimizi söyleyemeyiz.

 

 

 

Kadınlarımız ayrımcılığın en büyük zulmünü yaşıyor. Ülkemiz başta olmak üzere dünyada kadınların şiddet mağduru olması, cinayetlere kurban gitmesi bunun en baş göstergelerinden biridir.

 

 

 

Kadının değiştirici ve dönüştürücü gücünden yeterince faydalanamıyoruz ve bunun eksikliğini sosyal hayatın her alanında hissediyoruz. Oysa kadınların olmadığı bir siyasi ve sosyal yaşamda, toplumsal ilerlemeden bahsedilemez. Yeni bir bakışla kadınlarımızın yaşadığı problemlere daha köklü çözümler üretmemiz gerekiyor. Kadınların mutlu, huzurlu ve umutlu olmadığı toplumların bir geleceği olamaz.

 

 

 

8 Mart Dünya Kadınlar Gününü canı gönülden kutluyorum. Şiddet kurbanı olan, vazife başında öldürülen kadınlarımız başta olmak üzere ülkemizin bekası, milletimizin istikbali için can veren tüm kadınlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun.

 

 

 

Zinnur Kara’nın Mesajı

Gelecek Partisi Erzurum İl Başkanı Mustafa Zinnur Kara’da yayınladığı mesajında “ Buradayız” dedi. Partisinin kadına bakış açısını da özetleyen Kara Şunları söyledi; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde ülkemiz kadınlarına sorumluluğumuzun bilinciyle hayatın her anında ve alanında mücadele eden bütün emekçi kadınlarımızın farkındalık gününü kutluyoruz.

 

 

Savunduğumuz değerlerin başında yer alan kapsayıcı demokrasi anlayışımızla, toplumsal eşitlik ilkesiyle toplumun her kesiminden kadınların farklı sorunlarına ve ihtiyaçlarına çözüm olmak için Gelecek Partisi olarak varız ve buradayız.

 

 

Pozitif ayrımcılığı değil toplumsal eşitliğe dayalı, istihdam ahlakı kavramının kamu ve özel sektörde kurumsallaşmasını tanzim ederek cinsiyet temelli değil liyakat temelli tercihlerin yapılmasını sağlamak ve kadınlarımızın iş hayatında daha etkin ve etkili olmaları için buradayız!

 

 

 

Ekonomik açıdan başkalarına bağımlı kadınların yaşadıkları sorunları ilkesel olarak çözmenin tek yolunun sosyal yaşamdan iş hayatına, siyasetten aile yaşamına kadar, tüketen değil üreten ve düşünen kadın modellerini desteklemek olduğunun bilinciyle buradayız!

 

 

 

Adaletsiz çalışma saatleri, koşulları ve evdeki iş yükünün eşitsiz dağılımı sebebiyle çalışma hayatına dahil olamayan, çalışma hayatında yükü ağırlaşan kadınların; evlerinde ya da kooperatif çatısı altında bir araya getirmek suretiyle yeni olanaklar oluşturarak vergiden muaf yeni alanlar açmak için buradayız!

Kadınların Kamu Kurum ve Kuruluşları da dahil karar mekanizmalarında eşit oranda söz sahibi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde eşit temsili noktasındaki bütün engelleri kaldırmak için buradayız!

 

 

Her geçen gün artan şiddet ve kadın cinayeti vakalarının önlenmesi için cezaların daha caydırıcı hale gelmesi, bu davalara özel ihtisas mahkemelerinin kurulması için buradayız!

 

 

Kadın Sığınma Evlerinin sayısını artırarak devlete sığınan kadınlara istihdam yaratılmasının kanunlarla belirlenmesini sağlamak, işsiz ve çaresiz kadın kalmaması için buradayız!

 

 

Her şeyden ve hepsinden önemlisi kadınların korku ve tedirginlikle değil huzurla yürüdüğü sokakların mimarı, kadınların yaşam hakkının teminatı olmak için buradayız!


08.03.2021 09:07:13