İYİ Parti’nin Palandöken İlçe Başkanı Genç İş İnsanı Ahmethan Efe’ye, neden siyasette olduğunu ve niçin İYİ Partiyi tercih ettiğini sordum.
EFE söze başlarken “ Biz siyaseti millet için yapıyoruz” dedi. Daha önce bir çok partiden kendisine siyasete girmesi için teklifler geldiğini ifade eden Efe, “ Ben siyasete İYİ Parti ile başladım. Öncesinde bir siyasi geçmişim yok. Belediye seçimlerinde Palandöken Belediye Meclis üyesi seçildim. Sonrasında İl Başkanımız Sayın Melih Kırkpınar’ın isteği üzerine de Palandöken İlçe başkanlığı için aday oldum ve seçildim. Bu gün geldiğimiz noktada İYİ ki İYİ Parti’yi tercih etmişim diyorum. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, bu ülke de umut olmuştur. Özellikle Merkez sağdaki önemli bir boşluğu doldurmuştur. Duruşuyla, tarzıyla, üslubuyla bizlere örnek olan liderimiz, halktan da büyük teveccüh görüyor. Erzurum’da İYİ Parti’yi vatandaş verdiği oylarla ana muhalefet partisi olarak belirledi. Aldığımız bu oyların karşılığını sonuna kadar vermeye çalışıyoruz. Beni tanıyanlar tarzımı bilir, biz eleştiriyi yapıcı bir biçimde yapıyoruz. Belediye Meclisinde de AK Parti’nin yaptığı doğruları alkışlarken, eksiklikleri de korkusuzca söylüyoruz.
Erzurum’un birikmiş onlarca sorunu var. En büyük problem işsizlik. Gençlerimiz işsiz, üniversite mezunu olan gençler iş bulamıyor. Ekonomik koşullar nedeniyle bu gençlerimiz iş bulmak için büyük şehirlere göç ediyorlar. Oralarda da ne yazık ki umduklarını bulamıyorlar. Bu büyük bir sorun. Kısa zaman sonra bunun açtığı sosyal yaraları birlikte göreceğiz.
Erzurum’un bir başka problemi de potansiyellerini değerlendiremiyor olması. Erzurum meralarıyla, ekilebilir arazileriyle ciddi bir tarım ve hayvancılık potansiyeline sahip. Ancak uygulanan yanlış politikalar nedeniyle bu potansiyelinden şehir yeteri derecede faydalanamıyor. Düşünün ki hayvanlık noktasında hala bir kültür ırkı geliştirememişiz. Köylü köyünde mutlu olmadığı için göçmüş, arazilerimizi ekecek, tarım yapacak kimse kalmamış.
Bir diğer potansiyelimiz kış turizmi. Palandöken gibi bir nimet var elimizde, kışın ciddi anlamda turist Erzurum’a geliyor, ancak dağdaki oteller dışında kış turizminden şehir faydalanamıyor.
Esnaf çaresiz, borçlarını ödeyemiyor. Her geçen gün gelen zamlarla bitme noktasına gelmiş. Doğu ile Batı arasındaki kalkınmışlık farkı uçuruma dönüşmüş durumda.
Bakın Erzurum 6 ay soğukla mücadele ediyor. 20 yıldır bu ülkeyi yönetenlerden, sadece Erzurum için değil, Kars, ağrı, Iğdır, Ardahan, Bingöl gibi soğuk havanın egemen olduğu illere pozitif ayrımcılık istiyoruz. En azından doğalgazda devlet sadece altı ay KDV almasın. Kış aylarında bu bölgelerde yaşayanlar için enerji indirimli olsun. Bunlar çözülemeyecek sıkıntılar değil. Yeter ki siyaset yapanlar, Genel Başkanlarını şirin görünmek yerine, halka karşı kendilerini mesul hissetsinler.” dedi.
İYİ Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Avukat Çağrı Arısoy. Benim 20 yıllık arkadaşım, iyi bir hukuk adamı. O’na da aynı soruyu yönelttim. Kendisi de ilk kez siyaset yapıyor ve tercihi İYİ Parti oldu, neden diye?
Arısoy bütün samimiyetiyle cevaplandırdı sorumu; “ Bir hukukçu olarak gözlemlediğim, özellikle son 20 yılda, Temel hak ve özgürlükler noktasında her geçen gün geriye gittiğimiz. Özellikle ifade özgürlüğü bu temel hak ve özgürlükler arasında öncelikli bir yere sahiptir. Düşünce ve ifade özgürlüğü toplumda daha iyi ve yeni fikirlerin ortaya çıkmasına ortam hazırlayarak, bunlar arasında bir seçim yapma imkanı sağlar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda hukuk devleti ilkesi temel ilkeler arasında yer almış ve hukuk devletinin ilkelerinde de yer verilmiştir.
Fakat, Türkiye’de ifade özgürlüğü, mevcut sistemi, ülkeyi idare edenleri eleştirdiğiniz anda adeta ortadan kalkıyor. Bir hukuk adımı olarak bu durumdan son derece rahatsızım. Yargının üzerindeki bu tahakkümü ancak siyaset kurumuyla ortadan kaldırmak mümkün. Bende bu anlamda kenarda durup eleştirmek yerine taşın altına elimi koymanın doğru olduğunu düşünenlerdenim. Bu yüzden siyasetin içinde yer almam gerektiğini düşündüm ve kendimi özgürce ifade edebileceğim, Genel Başkanının despotik olmadığını gözlemlediğim İYİ Parti’yi tercih ettim. İYİ Parti’de kendinizi özgürce ifade edebilirsiniz. Genel Başkanınızın bile verdiği bir kararı doğru bulmuyorsanız eleştirebilirsiniz. Bu ifade özgürlüğü noktasında müthiş bir şey. Gözlemlediğim Türkiye’de parti içi demokrasinin en yoğun yaşandığı parti İYİ Parti.
Bakın bu gün ülkenin en temel sorunu, adil hükmedememe sorudur. İsterseniz yüzlerce köprü yapın, onlarca hava alanı inşa edin, yol yapın, ekonomiyi geliştirin, kasanızı doldurun, eğer adil hükmedemiyorsanız, o ülkenin vatandaşlarının mutlu olması imkansızdır. Vatandaş yaşadığı ülkede üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğü olduğuna güvenmeli ve inanmalı ki mutlu olabilsin. Bizim ülkemizde ne yazık ki bu mana da insanlarımız mutsuz.” Dedi.
22.02.2022 17:35:39