Okulların 6 Eylül tarihinde açmayı planladıklarını ifade eden Bakan Selçuk, “Türkiye'nin şu anda şu aşamada okulları açmaktan daha önemli bir işi olmaması lazım. Bayram döneminde halkımızdan istirham ediyorum, rica ediyorum. Özellikle üstüne basa basa rica ediyorum. Bayram döneminde dikkatli olalım vaka sayısının artmaması için. Ne tedbir varsa yapalım. Bunu bu ülkenin geleceği için yapalım, bunu bu ülkenin çocuklarının ruh sağlığı için yapalım. Hepimiz okulları açmak istiyoruz. Bu hazırlıkları birlikte yapacağız noktasında toplumun tüm fertlerinin elini masaya koyması lazım. Açılacak ve açacağız biz bunu. Bu ülke çocuklarını daha fazla eve kapatmamalı. Bu ülke öğretmenlerini daha fazla yormamalı. Velilerimizi daha fazla yormamalıyız. Okullarımızı açmalıyız, İnşallah 6 Eylül'de okulları açacağız. Bunun için ne gerekliyse yapacağız. Hijyen bütçemiz bu dönemde 8 kat arttı. Toplumun desteğine ihtiyacımız var” dedi.
Milli eğitim Bakanlığı tarafından kurulan çağrı merkezi ile ilgili bilgi aktaran Bakan Selçuk, “Bir çağrı merkezi kurduk. 24 saat psikolojik danışmanlarımız görev yaptılar. Velilerimize, çocuklarımızın eğitim problemlerine ya da danışma olacak. Dünyada bu tür girişimde bulunan lk birkaç ülkeden birisiyiz. Çağrı merkezimizi büyüttük, sanal robotlar koyduk. Dünyada birincilik ödülü aldık. Şu anda ilerleme yapılıyor. Konuştuğu kişiye espri yapabilecek bir robot. Çalışmalar devam ediyor. Reelde mobil uygulamalar yayınladık. Birçok danışmanlık hizmetini de mobil olarak alabilirler. 300 bin civarında öğretmenimiz masal öğreticiliği sertifikaları aldı. Bu eğitimleri gönüllü olarak aldılar. Biz sadece başvuru açtık, onlar gönüllü oldular. O kadar güzel oldu ki salgın döneminde. Biz hizmet içi eğitimde eskiden 25 bin öğretmen eğitimi verirken 2 milyon eğitime geçtik. Öğretmenler mükerrer eğitime geçtiler. Bizim devrim dediğimiz şey şu; daha önce hizmet eğitim arz temelli bir eğitimdi. Eskiden 25 yıl çalışan öğretmen olup da hizmet içi eğitim almazlardı. Ama şimdi bir yılda 10 tane hizmet içi eğitim alıyorlar” şeklinde konuştu.
Köyleri çok önemsediğini aktaran Bakan Ziya Selçuk, “Milli eğitim demek tüm toplum demek. Milli Eğitim demek her bir vatandaşımıza dokunmak demek. Ben köyleri çok önemsiyorum. Köylerimizin üretim yapması, köylerimizdeki eğitimin artması, köylerimizdeki vatandaşlarımızın bilgi, beceri ve donanımının artmasını istiyorum. Ama bu böyle konuşmakla olmuyor. 25 bin muhtarımıza bir mektup yazdık; ‘bizim binlerce kursumuz var bunlardan 386 tanesini bu tarım aletleri bakımı olabilir, seracılık olabilir, hayvan hastalıkları ile ilgili olabilir.' O kadar aşırı talep var ki buralara. Her köye diyoruz ki istediğiniz konuda eğitim alabilirsiniz. Köye öğretmenler geliyorlar, sertifikalarını veriyorlar, bunu yapıp yapamadıklarını denetliyorlar. Hatta köylerimizde kadınlarımız daha çok katılıyor. Kooperatifleşiyorlar. Kadınlarımız hangi branşta kurs almışsa onun satışını yapıyor. Yüzlerce kursiyerimiz bu kursu aldıktan sonra bu işi yapalım diyerek köye dönüş yaptılar. Bu beni mutlu etti. 15 bin mahalle belirledik, her mahalleden bir okul belirledik, dedik ki bu okullar halk eğitim merkezi olsun. Bunun alt yapısını kurduk. O kadar çok usta öğreticimiz var ki. Ben diyorum ki öğreticilerimizin sağlıkları tehlikeye girecekse biz okulları kapatırız, halk eğitim merkezlerini kapatırız. Bilim insanları öğretmenlerin sağlığı tehlikede diyorsa biz kapatırız. Başka denilecek bir şey yok. Biz akademik kısmını her şekilde telafi edebiliriz. Halk eğitim merkezlerinde de kapalı olmaktan yana sorun oldu. Emeklilerle ilgili bir yakın arkadaşımız emekli oluyor. O dönemde ne yapacağım sorusu var. Bizim Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğümüz bu konuda çok hassas. Çok büyük gayret sarf ediyorlar. Emekliler için 3 binden fazla kurs var. Emekli olduktan sonra ister üretime yönelik olarak isterse hobi olarak isterse ticari bir işle ilişkilendirmek suretiyle bu kurstan ücretsiz faydalanabilirsiniz. Onlara da mektup yazım özel olarak. Dedik ki; nerede hangi kursu almak isterseniz biz buradayız” diye ifade etti.
Meslek liseleri ile ilgili bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bunun için çok uğraştık. Bütün ekiple beraber hummalı bir çalışmaya girdik. Ve gerçekten büyük mesafe aldık ve devam ediyoruz. Çünkü meslek liselerinin zayıflaması çok uzun yıllar içinde oldu. Hemen bir senede toparlanmıyor. Ara elemana biz aranan eleman diyoruz. Biz Cumhuriyet tarihinde ilk defa yüzde 1'lik dilimden öğrenci aldık, şu anda alıyoruz. İş garantili okullar açtık. Meslek liseler inanılmaz hızla geliyor. Çıraklık okulunu bitiren lise mezunu sayılıyor artık. Askerlik tecilleri 2 seneydi 6 seneye çıktı. Ön lisansı kendi alanlarında yaparlarsa yedek astsubaylık geldi. O kadar çok şey yaptık ki. Kim derse ki bizim alanımızda çırak eksikliği var, eleman eksikliği var anında çözeriz. Hiç endişe etmesinler biz OSB'lerin içine okulları kuruyoruz yüzlercesini kurduk. Kim ara eleman istiyorsa onun çıraklık merkezini o sektörün içine kurarız” diye ifade etti.
Özel eğitim gerektiren çocuklara yapılan üniversiteler ile ilgili bilgi veren Bakan Selçuk, “Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımıza daha çok ilgi gösteriyoruz. Çünkü bu bizim hem vicdani hem ahlaki görevimiz. Türkiye'nin her yerini dolaştım. Bana söylenen şuydu; bizim çocuklarımız niye üniversite okuyamıyor. Bu vizyon belgesine konulmuştu. Ama şimdi onu hayata geçirdik. Bu çok mutlu olduğumuz bir husus. Özel çocuklarımız artık üniversite hayatlarına başlayabilecekler” diye konuştu.
Ziya Öğretmen buluşmalarının devam edeceğini ifade eden Bakan Selçuk, “Ziya öğretmen buluşmaları devam edecek. Benim nefes aldığım yerler oralar. Bunun devam etmesi lazım. Öğretmenlerimizle aramızdaki sıcaklık, aramızdaki ilişki çok sıcak. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Bizim öğretmenlerimize gösterdiğimiz hürmetle eğitim yükselir. Bütün toplumun göstereceği hürmetle yükselecektir. Biz öğretmenimizi ne kadar donanımlı yetiştirirsek ülkenin ekonomisi de o kadar yüksek olur” dedi.
Mobil destek merkezlerinin salgından sonra da devam edeceğini açıklayan Bakan Selçuk, “Mobil okul sayesinde biz oralardaki çocuklarımıza ihtiyaçlarını belirleyip neye ihtiyaçları varsa onun eğitimini veriyoruz. Salgın olmasaydı ailelerimizle şöyle bir çalışmamız olacaktı; o çocukları bizim bazı okullarımızın yurtlarında özel eğitime alacaktık. Fakat şu anda bu mobil okullarımız ki inanamazsınız o kadar çok gönüllü öğretmen var ki. Ben çok mutlu oluyorum bundan. Diyorlar ki ücrette istemiyoruz. Diyoruz ki ücretinizi alın bunun bir kuralı var. Binlerce öğretmen var bu mobil okullarda görev almak isteyen. Mobil EBA destek noktalarımız binlerce var. Birine bende bindim. Bizim bilgisayar laboratuvarımız gibi orası. EBA destek merkezlerimiz de bu mobil araçlarımız da salgın sonrasında tüm Türkiye'de devam edecek” ifadelerine yer verdi.