Toplantı ATA Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Ersin Karamanın teknokentin çalışmalarını içeren sunumuyla başladı. Üniversite-sanayi ilişkilerinin somut iş birliğine dönüşmesi yönünde atılan adımlar hakkında bilgi veren Genel Müdür Karaman, sunumunda; yüksek teknoloji tabanlı yeni şirketlerin kurulması ve küçük şirketlerin büyümesi, üniversitedeki akademik bilginin teknolojik ürünlere dönüşmesi ve teknoloji transferinin gerçekleştirilmesi ile Ar-Ge faaliyetlerinin ve Ar-Ge geri dönüş oranının artması noktasında uygulanacak yöntemler ve alınması gereken tedbirlere dikkat çekti.
Ar-Ge ve İnovasyon Faaliyetlerine Hız Vermeliyiz
Toplantıda bir konuşma yapan Rektör Çomaklı, ülkemizin 2023 vizyonunda yer alan hedeflere kısa sürede ulaşabilmesi için teknoloji geliştirme merkezlerinin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine hız vermesi gerektiğini vurguladı. Rektör Çomaklı konuşmasına şöyle devam etti: 21. yüzyılda ülkelerin ekonomik gelişmişlik ve toplumsal refah seviyelerini belirleyen ve şekillendiren en önemli etken teknolojik gelişimleri ve bilimsel ilerlemeleridir. Bir toplumun refah seviyesinin artması, uluslararası arenada rekabet edebilen ve geleceğe güvenle bakabilen bir ülke olabilmesi ancak Ar-Geye dayalı ürün ve üretim yöntemleri geliştirebilmesine, yani bilim ve teknoloji alanında gösterdiği başarıya bağlıdır. Artık, gelişmiş ülkelerde ürün rekabeti, bilimsel ve teknolojik üstünlük rekabetine dönüşmüş durumdadır. Bu noktada 1950li yılların başından beri uygulanan en önemli kalkınma araçları olarak Teknokentler öne çıkmaktadır.
ATA Teknokentin Erzurumun kalkınmasında önemli bir misyonu olduğunu belirten Rektör Çomaklı, bugün itibariyle 79 olan firma sayısının 2020 yılında 100ü aşacağını söyledi. Özellikle akademisyen firma sayısının 2020 yılında yüzde 50 oranında artacağını ön gördüğünü dile getiren Çomaklı, bu yöndeki özverili çalışmalarından dolayı ATA-Teknokent yönetimi ve kurul üyelerini tebrik etti.
24.12.2019 11:28:00