Dünü unutmalı bu günü yaşamalısınız. Çünkü dün ile bu gün arasında bir kavga çıkarsa yarını kaybedersiniz.
Türk Ordusu, terörle mücadele noktasında, sınır ötesinde Suriyede haklı bir mücadele sürdürüyor.
Bu mücadeleyi yaparken, neredeyse tüm dünya Türkiyeye karşı çıkıyor. Bu tavra şaşırmıyorum, bölgede güçlü bir Türkiyeyi istemediklerini biliyoruz.
Ortadoğuda sınırlar yeniden çizilirken, Türkiyenin aktif rol almasını istememeleri son derece normal.
Batının elinde pinpon topuna dönen ve her başı sıkıştığında bizim ülke olarak yanlarında olduğumuz Arap Dünyasının tavrına bir bakın. İnanın bizim bizden başka dostumuz yok.
Benim anlayamadığım içimizde bu operasyona karşı duranlar. Bizim ne işimiz var Suriyede? diyenler.
Sırf siyaseten iktidara karşı durmak için hesap yapanlar. Geçmişe atıfta bulunarak Dün dış politikada doğru adımlar atılsaydı, bu gün bu noktaya gelmezdik diyenler.
Beyler aklınızı başınıza toplayın, siyasi hesaplarınızı bir kenara koyun.
Bu gün ayrışma değil bir olma zamanı. Sınır Ötesinde mücadele veren kahramanlar bizim çocuklarımız.
Alevisiyle, Sünnisiyle, Lazı ile Çerkezi ile, Kürtü ile Türkü, İslamcısı ile Ateisti ile, Solcusuyla, sağcısıyla, ile bizim çocuklarımız. Bu milletin evlatları.
Balzacın çok sevdiğim bir sözü var; Dünü unutmalı bu günü yaşamalısınız. Çünkü dün ile bu gün arasında bir kavga çıkarsa yarını kaybedersiniz.
Bütün siyasi hesaplaşmaları bir kenara bırakıp, beğenseniz de beğenmeseniz de bu gün iktidara destek verme zamanı.
Yapılan mücadelede hükumetin elini güçlendirmeli. Dünyaya öyle bir mesaj vermeliyiz ki, sizin yapacağınız bütün ayrıştırıcı faaliyetler karşısında, biz biriz, birlikteyiz, biz büyük Türkiyeyiz demeliyiz.
Şu mücadeleyi başarıyla tamamlayalım, en az kayıpla bitirelim, sonrasında biz kendi içimizde hesaplaşırız, herkes eteğindeki taşı döker, ancak o gün bu gün değil.
Aklınızı ne olur başınıza toplayın
Bu mücadeleyi kazanmamız için hep birlikte tek yürek olmalıyız. Kimsenin piyonu, oyuncağı olmamak için, bölgemizde güçlü devlet olabilmek için bu mücadeleden başarıyla çıkmalıyız
Son olarak yazımı sevgili Ahmet Coşkunun çok sevdiğim bir şiiriyle bitirmek istiyorum;
Sevgiyim ben,
Bulursun yoklayınca yüreğimi.
Türkü kokar dağlarım.
Aslı açar, şirin açar, çiçeklerim.
İşte ben Türkiye'yim.
Bir şiirde iki dize,
Sevdanın nakşolduğu kilimde desen,
Dervişin üflediği neyim.
Ben Türkiye'yim;
Ağlayan, gülen Türkiye...
Ben;
Yetim bebeklerin beşiklerine bağ,
Elma yanaklı kızlarımın başında yazma,
Umutla dikilen fidan,
Yalın ayak insanlarda yüreğim.
Ben Türkiye'yim;
Umutların büyüdüğü Türkiye...
Ben Türkiye'yim,
Kucaklayan Türkiye.
Toroslar 'da Dadaloğlu'nun,
Gözlerde Karacaoğlan'ın izi vardır.
Narasını duyarsın Köroğlu'nun,
Çamlıbel rüzgarlarında.
Dağlar, sevdaların hatırasıdır.
Ben;
Emir Dağı, Ferhat'ın deldiği dağ,
Şirin'in örttüğü çevreyim.
Ben Türkiye'yim,
Gönül Türkiye.
Ben,
Yunus' da ki dil
Hünkardaki yol
Mevlana da gel çağrısı;
"Gel, ne olursan ol yine gel"
Dervişim, deliyim, veliyim
Ahi Evran eliyim
Ben,
Türkiye'yim ...
Yâran Türkiye.
Ben,
Seherle savrulan bozlak yangını...
Barakta, hoyratta, ağıttaki ben.
Meydanlardan tanır tanıyan beni.
Horonum, halayım, barım, çayda çırayım...
Ben harmandalı, sarı zeybeğim.
Ben Türkiye'yim.
Taşan, coşan Türkiye...
Ben efsanesinde Ağrı Dağı
Munzur'dan çağlayan yürekteki ben
Bingöllü çobanlarım çığırır türkülerimi
Uzanır her vakit Nemruttan elim
Harran'dan yükselen zılgıt sesiyim
Ben Türkiye'yim
Kucaklaşan Türkiye.