Barış Pınarı Harekatı, Los Angelesta anlatıldı. Los Angeles Başkonsolosu Can Oğuz, ABD'deki bir gazetenin bugün Suriye'de yaşanmış gibi 1983 Erzurum depreminden fotoğraflar yayınladığını açıkladı.
ERZURUMEKSPRES - Barış Pınarı Harekatı, Los Angelesta anlatıldı. Los Angeles Başkonsolosu Can Oğuz, ABD'deki bir gazetenin bugün Suriye'de yaşanmış gibi 1983 Erzurum depreminden fotoğraflar yayınladığını açıkladı.
Türkiye Cumhuriyeti Los Angeles Başkonsolosluğu, Barış Pınarı Harekatının ABD'de yaşayanlara anlatılması için düzenlenen toplantıya ev sahipliği yaptı.
Toplantıya Amerikan-Türk toplumunun ileri gelen isimlerinin yanı sıra Amerikada yaşayan Suriyeliler, ABD genelinde faaliyet gösteren ICNA, CAIR ve ZAKAT gibi büyük İslami sivil toplum örgütleri ile güney Californiada bulunan İslami merkezlerin temsilcileri de katıldı. Toplantıda konuşan ve bir sunum yapan Türkiye Cumhuriyeti Los Angeles Başkonsolosu Can Oğuz, katılımcılara Barış Pınarı Harekatı'nın sebepleri ile ilgili bilgi verdi. Geçtiğimiz 8 yıl içerisinde milyonlarca masum insanın Esad rejiminin yönetimi altında öldüğünü, birçok şehrin yıkıldığını, kimyasal silahların kullanıldığını hatırlatan Oğuz, Ama maalesef son 8 yılda uluslararası toplum, özellikle Avrupa Birliği ve ABD, Türkiye operasyona başladığından beri gösterdiği tepkinin çok azını gösterdi dedi.
Türkiyeye karşı yapılan eleştirilerin temelsiz, taraflı ve politik amaçla yapıldığını ifade eden Oğuz, Bu yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ki bu Los Angelesın nüfusu kadardır, ev sahipliği yan bir ülke için adil değil dedi. Konuşması sırasında ABDli yetkilerin PYD/YPG gruplarının PKK ile bağlantılı olduğunu söyledikleri görüntüleri de paylaşan Oğuz, medyada Türkiye ile ilgili paylaşılan yalanların boyutunun inanılmaz olduğunu ifade etti. Sosyal medyada Türkiyenin yaptığı harekata ait gibi gösterilen görüntülerin bir kısmının Yemen'den olduğunu, önde gelen bir ABD gazetesinde olduğu gibi bugün yaşanan bir olay gibi gösterilen fotoğrafın 1983 yılında Erzurum depremine ait olduğunu ifade eden Oğuz, medyanın araştırmadan yayın yaptığını söyledi. Oğuz, "Hayal kırıklığına uğradık ama kızgın değiliz. Düşüncesizce eleştirildik ama soğukkanlılığımızı koruduk. Canımız yakıldı ama yok edilmedik. Biz haklı olduğumuza inanıyoruz. Sebeplerimizi açıklamayı sürdüreceğiz. İnandığımız konularda başarılı olmak için çalışacağız diye konuştu.
Umarım baskılar Türkiyenin kararlılığını etkilemez
Oğuzun sunum ve konuşmasının ardından soru cevap kısmına geçildi. Bu sırada söz alan Suriye kökenli Amerikan İslami İlişkiler Komisyonu Başkanı Hussam Ayloush, Birçok Suriyeli Kürt, PKKnın elinden acı çekti. PKK yüzünden evlerini terk etmek zorunda kaldı. PKK uzun bir geçmişe sahip birçok farklı isimi olan Marksist bir terör örgütüdür" dedi. Ayloush ayrıca, Suriyelilerin evlerinin çiftliklerinin bu terörist gruplar tarafından yok edildiğini söyledi.
ABD yakın tarihinde bugün Türkiyeye karşı olduğu gibi sağ ile solu, cumhuriyetçiler ile demokratları bir araya getiren başka hiçbir olayın olmadığını belirten Ayloush, bunun sebebinin Türkiyenin bölgede Demokrasiyi koruyan bir rol üstlenmesi olduğunu ifade etti. Türkiyeye İslam dünyasında ve bölgede gösterdiği liderlik ve demokrasi savunuculuğu için teşekkür eden Ayloush, Umarım baskılar Türkiyenin kararlılığını etkilemez dedi.
Soru cevapların ardından dualar ile toplantı sonlanırken, misafirlere yemek ikram edildi. Bu esnada İHAya konuşan Suriye Amerikan Konseyi Yöneticisi Susan Meridan, bugün gelinen noktanın 9 yıllık geçmiş boyunca uluslararası toplumun bir araya gelememesinin bir sonucu olduğunu söyledi. Bu süreç içerisinde birçok DEAŞ, PKK gibi gruplar bölgede büyüme şansı buldular dedi. Bu durumun Suriyeliler ile Türkler için daha tehlikeli hale geldiğini ifade eden Meridan, Suriye'de özgürlük istenenlerin desteklenmesi ile basitçe çözülebilecek bir olay daha karmaşık ve kompleks bir hal aldı. Türkler kendini PKKya karşı savunmak zorunda ve bu duruma geldik" ifadelerini kullandı. Maridan, uluslararası toplumun teröristlere karşı bir araya gelememesinden yakındı. ABDnin Suriye bulunabilmesini ve NATO müttefiki olan Türkiye ile çalışabilmesini umuyoruz diyen Maridan, kurulabilecek güvenli bölgenin Suriyelilerin gidip korkusuzca ve özgürce yeniden hayat kurabilecekleri bir yer olabileceğini söyledi.