GÜNDEM Haber Girişi : 14 Temmuz 2019 23:54

ŞEHRİN İHTİYAÇLARI ERZURUM'DAN KARŞILANSIN

ŞEHRİN İHTİYAÇLARI ERZURUM'DAN KARŞILANSIN
Ekonomik anlamda Türkiye genelinde yaşanan sıkıntı Erzurum’da derinden hissediliyor.

Siftahsız dükkan kapatan esnaf, üretim yapmakta zorlanan iş adamı, işten çıkarılan çalışanlar ve bankadan aldıkları kredileri ödeyemeyen ve batma sürecine giren köklü firmalar. Kabul etsek de etmesek de Erzurum’da ki ekonomik tablo bu.

 

 

Böylesi buhranlı bir dönemde Erzurum’da iş dünyasını ayakta tutabilmek, bu süreci en az hasarla atlatabilmek için siyasetin, bürokrasinin, sivil toplum örgütlerinin hepsinin elini taşın altına koyması gerekiyor.

 

 

En başta da kamuda zihniyet değişimine ihtiyaç var.

 

Erzurum’a bir çöp alınacaksa Erzurum’da üretim yapan, istihdam sağlayan, vergisini bu şehirde ödeyen, karını, buzunu, soğuğunu çeken, sosyal meselelerde kapısını çaldığımız Erzurum esnafı, tüccarı, iş adamı tercih edilmeli.

 

 

Başta belediyeler olmak üzere, Valilik, Kaymakamlıklar, Karayolları, Devlet Su İşleri, Atatürk Üniversitesi, Erzurum Teknik Üniversitesi, Milli Eğitim Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Müdürlüğü, aklınıza gelecek, ihale yapan, alım yapan bütün kamu kurumları, Erzurum menşeili firmalara pozitif ayrımcılık yapmalı.

 

 

Bunu söylediğimizde yöneticilerin bahaneleri hazır, “Sinan bey Kamu ihale kanunu var, dışardan gelip ihaleye girene biz girme diyemeyiz” Beyler biz ne ihale şartnameleri biliyoruz, “ ihale verilecek firma sahibinin ayakkabı numarasının bile yazıldığı”. Bırakalım artık bu zihniyeti. Elimizde bir güç, para varsa bu şehrin insanının kazanması için ne gerekiyorsa yapalım.

 

 

Yol mu boyayacak belediye, karayolları, bu şehirde boya imalatı yapan firmalar var, boya satan bir çok esnaf var. Bu şehirden almalı o boyayı. Yüzde 5 pahalı olsa bile.

 

 

İhaleye dışarıdan firmalar mı girip alıyor, çözüm basit, şartnameye “Erzurum’da distribütörü olan firmalar ihaleye girebilir” diyebilirsiniz veya işi bölüp parçalar halinde teklif usulü Erzurum’daki firmalara verebilirsiniz. İstendikten sonra bu işe çözüm bulmak kolay. Yeter ki isteyelim. Kamuoyundan “SIR” gibi firmaların ismini saklayarak İstanbul menşeili firmalara iş vermekle bu işler olmaz. Kalkınmanın SIR’ı bu.

 

 

İnşaat mı yapılacak bu şehirdeki müteahhitler tercih edilmeli, Kitap mı alınacak, bu şehirde esnaflık yapan kırtasiyelerden alınmalı. Boru mu döşenecek, bu şehirde boru imalatı yapan firma var, O borular tercih edilmeli. Araç mı kiralanacak, bu şehirde neredeyse her markanın satıcıları var, onlardan temin edilmeli. Kısacası Erzurum için bir toplu iğne mi alacaksınız bu şehrin esnafından, tüccarından iş adamından almalısınız.  En azından ekonomik olarak sıkıntılı olan şu günler geçene kadar.

 

 

Bilmiyorum böyle bir genelge var mı ama, Ekonomi Bakanlığı bölgesel kalkınma farkını azaltabilme adına,  illere  “ Şehrinizde üretim yapan, istihdam sağlayan, firmalara pozitif ayrımcılık yapın, ihtiyaçlarınızı yerelden karşılayın” diye bir genelge gönderebilir. Siyasiler, seçilmiş milletvekilleri bunun için çaba göstersinler istiyorum.

 

 

Ekonomiyle ilgili sivil toplum örgütleri, Başta Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere, Ticaret Borsası, Esnaf Odası, Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı, Doğu Anadolu Perakendeciler Derneği, MÜSİAD’ı,  kim varsa bir araya gelip, komisyon oluşturarak, kamu kurumlarını ziyaret edip bu anlamda baskı oluşturmalı.

 

 

Vatandaş olarak bizler üzerimizdeki şu ölü toprağından silkeleyip, yaptığımız her alışverişte yereldeki firmaları tercih etmeliyiz. Yani bir zihniyet değişimi yaşamalıyız. Hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemiyi özellikle suyun, bulanık ve dalgalı olduğu şu dönemde kıyıya sağ salim ulaştırmak hepimizin görevi olmalı. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli. İnanın kalkınan şehirler bu yolla kalkınıyor… 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Fatih demir 01 Ocak 1970 02:00

    Doğru analiz Sinan beye teşekkür