Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı'dan bahsediyorum. Kendisiyle tanışıp sohbet etme imkanına sahip olmuş biriyim.
Geçtiğimiz yıl Trabzon'da bir dost muhabbetinde tanımıştım Hocayı. son derece keyifli bir sohbet etmiştik, sohbetin konusu tıp değildi, Heredot'un Tarih kitabı üzerine uzun uzun konuşup tartıştık.
Ortak dostlarımız hocayı tanıtırken, GQ tarafından aldığı Yılın Bilim Ödülünü, Şehit Eren Bülbül, Şehit Astsubay Ferhat Gedik ve Afrindeki askerlerimiz adına aldığını ve ödülü Mehmetçiklerimize adadığını açıkladığını belirttiklerinde Hocaya muhabbetim bir kat daha artmıştı.
Tam bir vatansever olan Ercüment Hoca, ülkesini ne kadar sevdiğini bir kez daha gösterdi. Ekibiyle birlikte günlerdir, dünyayı sarsan Covit 19 hastalığının tedavisi için gece gündüz çalışıyor. Herkesin köşe bucak kaçtığı virüsle adeta oynuyor.
Hoca bir tedavi yöntemi geliştirdi ve bu yöntem Sağlık Bakanlığı tarafından onaylandı. Basit bir dille anlatacak olursak, hastalığa yakalanmış ve yenmiş kişilerin kanından bir tedavi üretti hoca. Ovalı'nın , 6 Nisan'da ilk korona salgının spesifik immun plazma 12 hastanın tedavisi için bir klinik çalışma kapsamında kullanılmaya başlıyor. Kendisi ve ekibi de araştırma yapmak maksadıyla 7 gün boyunca laboratuvar ortamında virüsle baş başa kalacak. Bu kahramanlık değil de nedir. Tek beklentisi ise dua... Ne olur Hoca'ya dualarımızı eksik etmeyelim.
Ercüment Hoca dünyada alanında saygın bilim adamlarından biri. Şu süreçte isteseydi, bazı bilim adamları gibi ekran ekran dolaşır, popülaritesini artırır şöhret olurdu. Ancak Hoca'yı bilim dünyası dışında pek fazla tanıyan yok. Hoca şovun değil, tedavinin peşinde, pırıl pırıl genç bir ekiple çalışıyor. Vatanını savunuyor.
Sağol Hocam...
Dualarımız seninle, Allah seni ailene ve bizlere bağışlasın, ömrüne bereket...
