Palandöken Gazetesinin Erzurumdaki COVİT 19 vaka sayılarıyla ilgili yaptığı haberi paylaşmıştık sizlerle. Gazetenin haberine göre Erzurumda günlük 2000 testten 500ü pozitif çıkıyor. Gazetenin haberine ne valilik ne de sağlık müdürlüğü itiraz etmedi. Bizler vali beyi arayıp bilgi almak istedik ancak, kendisi telefonlara cevap vermedi. Ekibiyle de görüştük ancak hayır vaka sayısı bu kadar yüksek değil diyen olmadı.
Dün Sağlık Bakanı Fahrettin Kocanın Türkiye geneli açıkladığı COVİT tablosuna göre Türkiye geneli vaka sayısı 1.443 pozitif vaka sayısı var. Düşünebiliyor musunuz Erzurumdaki vaka sayısı Türkiye genelinin üste biri 750 bin nüfuslu Erzurumda vata sayısı 500 ise, Mesela 16 milyonluk İstanbulda 300 mü ki toplam rakam 1.443
Bir yerde yanlışlık var, Ya Türkiye geneli rakamlar doğruyu yansıtmıyor, ya da Erzurumdaki
Palandöken Gazetesinin haberini yerelde kimse yalanlamadığına göre, Türkiye geneli verileri gerçeği yansıtmıyor.
Merak ediyorum, vaka sayısını az gösterdik mi Covitten kurtulmuş mu oluyoruz? Anlıyorum, turizm sezonu, ekonomik anlamda sıkıntı yaşanmasın isteniyor ancak, insan hayatı ekonomiden daha mı az önemli?
Erzurumda günlük vaka sayısı 500ü bulmuşsa tedbir almak gerekmez mi?
Vatandaş zaten salmış durumda. Düğünlerde, cenazelerde, kahvehanelerde ağız ağıza. Yapılan haberli denetimler yetersiz kalıyor. Vatandaş ceza kesilmeyeceğini bilse maske bile takmayacak. Hal böyleyken devletin duruma müdahale etmesi gerekmiyor mu?
Öyle görünüyor ki işimiz Azrailin merhametine kalmış durumda
Rakamlardaki bu çelişki bana Hocanın fıkrasını hatırlattı;
Bir gün Nasrettin Hocanın canı ciğer yemeği istemiş. Kasaptan iki dirhem ciğer alıp evine götürmüş.
Akşama güzelce pişir bunları, demiş hanımına. Ne var ki o gün eve hanımın misafirleri gelmiş. Kadıncağız ciğeri pişirip onlara ikram etmiş. Akşamda bir tarhana çorbası çıkarmış. Hocanın önüne.
Ciğer nerede demiş Hoca.
Kadın doğruyu söyleyeceğine bir yalan kıvırmış.
Ciğeri pişirirken kedi kaptı ve yedi, demiş.
Getir şu kediyi bakalım demiş Hoca. Sonra hiç üşenmeden teraziyi çıkartıp kediyi tartmış. Bakmışlar ki tam iki kilo geliyor. Hoca hanımına sormuş:
Peki hanım demiş, kedi bu ise bizim ciğer nerede? Ciğer buysa kedi nereye gitti?